Kalıntı, tanımlanamayan ama herhangi bir zehir içermeyen organik bir kimyasal olarak rapor edildi. | Open Subtitles | و قد تم تحليلها و لم يتم التعرف عليها و كلنها مادة كيميائية غير سامة و تتواجد في النباتات |
Sürekli DDT kullanıyorlardı, devletin piyasaya sürdüğü ve güvenli dediği bir kimyasal. | Open Subtitles | إنهم يقوموا برش مادة إسمها دي دي تي مادة كيميائية الحكومة صرحب بها و قالت إنها آمنــة |
Ağızdan alınması halinde insanın östrojen seviyesini tavana vurduran bir kimyasal var. | Open Subtitles | هناك مادة كيميائية واحدة إن أعطيت له يمكن أن تسبب ارتفاع معدلات الإستروجين بشكل كبير |
Zehir, yüz binlerce canlı varlık tarafından üretilen elimizin altındaki dev bir kimyasal bileşen kütüphanesi gibidir. | TED | يشكل السم الحيوي مكتبة ضخمة من المركبات الكيميائية المتوفرة لنا، والتي تنتجها مئات الآلاف من الكائنات الحية. |
Beyinde oluşan mutluluk verici bir kimyasal tepkime. Yüksek oranda bağımlılık yapıcıdır. | Open Subtitles | إنه تفاعل كيميائي في الدماغ يشمل السعادة إدمانه سريع |
Yani adamın DNA'sında garip bir kimyasal madde mi var? | Open Subtitles | إذا ماذا, هذا الشخص لديه مواد كيميائية غريبة في حمضه النووي الطفري |
Bulduğun torbada PCE denen bir kimyasal madde vardı. | Open Subtitles | في تلك الحقيبة التي وجدتها كانت هناك مادة كيميائية تدعى الجيليكول المتعدد الاثيلين |
Ama bu anormalliklere yol açan genetik mutasyonu izole edecek bir kimyasal üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكنني أعمل على صنع مضاد مادة كيميائية تعزل التحول الجيني الذي يخلق كل هذه التغييرات |
Ölü bedenden yayılan kokuları yok eden bir kimyasal. | Open Subtitles | إنها مادة كيميائية تقتل الروائح الناتجة عن تفسّخ الجثث |
Zehir tabii ki, politikacı üzerinde yapılan incelemede kan dolaşımında bir kimyasal bulundu. | Open Subtitles | السم بالطبع السياسيون يفضلون طريقة وجود مادة كيميائية فى مجري الدم تقتله فى الحال |
Ama sadece bir kimyasal kullanmıyorlar. | Open Subtitles | لا يستخدمون مادة كيميائية واحدة بل يستخدمونها جميعاً في آناً واحد |
Yani benzen yalnız toksik bir kirletici değil aynı zamanda suçluların şahsi bir çekten mürekkep silmesine yarayan bir kimyasal mı? | Open Subtitles | ليس فقط البينزين ملوث سام وهو ايضاً مادة كيميائية يستخدمها المجرمون لمحي الحبر من الشيكات الشخصية؟ |
Elimde Fowler'ın kendini düzmece bir kimyasal sızıntı yüzünden yakmasından önce kovulmak üzere olduğuyla ilgili bir kanıt var. | Open Subtitles | لدي اثبات بأن فاولر كان على وشك الطرد لقد جرح نفسه مدعيا بأن مادة كيميائية سكبت عليه |
Aktif bileşeni dioksindi, çok zehirli bir kimyasal, Portakal esansı masif miktarlarda serpildi ve etkileri genler yoluyla bir sonraki nesle geçti. | TED | كان العنصر النشط هو الديوكسين، المادة الكيميائية السامة بشدة التي تم رشها بكميات ضخمة، والتي يُورث تأثيرها عبر الجينات إلى الجيل التالي. |
Galiba bir kimyasal bomba yapmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | أعتقد هم يحاولون لبناء القنبلة الكيميائية. |
Dışında garip bir kimyasal bileşen buldum. | Open Subtitles | وجدته مثيرا للاهتمام مركب كيميائي في الخارج |
Burada büyük bir kaza oldu, ve muhtemel bir kimyasal yayılmasıyla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | ثمة حادث كبير هنا واحتمال دفق مواد كيميائية خطر |
Damlayı aldığımız gibi önce donduruyor ardından da zehrin içindeki her bir kimyasal bileşeni ayırıp arıtacak bir makineye koyuyoruz. | TED | فبمجرد أن نحصل عليها، نجمدها، ومن ثم نمررها عبر آلة تفصل وتنقي كل مركب كيميائي من المركبات التي تشكل السم. |
Uygarlık olduğunu gösterecek herhangi bir kimyasal iz var mı? | Open Subtitles | اي اثار كيمائية تشير الي الحضارة ؟ |
bir kimyasal elementin atmosferdeki bileşimini ölçmek için, bazen minizik bir çizgiyle uğraşmamız gerekiyor. | TED | في بعض الأحيان علينا التعامل مع طيف ضعيف وصغير من الخط الطيفي لقياس تكوين ذلك العنصر الكيميائي في الغلاف الجوي |