Yaklaşık yedi ya da sekiz sene önce, Bir kokteyl partisine gittim. | TED | منذ سبع أو ثماني سنوات مضت، ذهبت إلى حفل كوكتيل. |
O seslere doğru gittik. Sanki Bir kokteyl gibiydi. | Open Subtitles | صوت انه يبدو ما خلال السيارة قاد كوكتيل حفلة |
Demir yolunun diğer tarafında Bir kokteyl partisi arayacağız. | Open Subtitles | عن نبحث ان الان علينا عظيم كوكتيل حفلة الحديد السكة من الاخر الجانب فى |
Bu geceye özel Otter Bay isiminde Bir kokteyl yaptılar. | Open Subtitles | لقد أضافوا توقيع الكوكتيل هذا المساء اسمه ذي اوتر باي |
Ameliyat öncesi değerlendirme notunu okudum ve hoş Bir kokteyl hazırladım. | Open Subtitles | لقد قرأت تقييمك و فكرت بخليط جميل |
Bu da şık Bir kokteyl resepsiyonu için uygun değil. | Open Subtitles | حَسناً، هو ملائمُ بالكاد لa إستقبال كوكتيلِ غنيِ. أعذرْني. |
Aslında bu cuma gecesi birkaç arkadaşımla evimde küçük Bir kokteyl partisi vereceğim. | Open Subtitles | يصادف انني قد دعوت عددا من الاصدقاء الى تجمع يوم الجمعة كوكتيل والى اخره |
Fakir adam! Süslü Bir kokteyl ver bana. | Open Subtitles | أيها الشخص الفقير ، أحضر لي شراب كوكتيل راقي |
Charlene, sen ve ben havuz başında Bir kokteyl içsek, ne dersin? | Open Subtitles | شارلين ما رأيك لم أننا نتناول كوكتيل على حمام السباحة |
Biliyorum ama, harika Bir kokteyl yapacaklarına dair bir söylenti var. | Open Subtitles | نعم و ولكن الشائعة تقول انه سيتم الاعلان في حفل كوكتيل او شئ من هذا القبيل |
Ortaklar işten sonra Bir kokteyl parti düzenliyorlar. | Open Subtitles | الشركاء سيقيمون حفلة كوكتيل بعد العمل في الغد |
- Hayır, bu Bir kokteyl. - Hemen dönerim. | Open Subtitles | لا, سأجلب بعض كوكتيل الحب سأكون هنا في دقيقة |
Güven bana Bir kokteyl zeytininde bir kıl bile bulursak onları kapatırız. | Open Subtitles | ثق بي لو وجدنا فقط شعرة في كوكتيل الزيتون - سنغلق المكان |
Yeni Bir kokteyl yeri açılmış. Acai'yle deli şeyler yapıyorlarmış. | Open Subtitles | هناك بار تم فتحه حديثاً يقدم كوكتيل رائع. |
Başkan Lavon Hayes, bu gece kazananın ailesine ve baykuşlara özel Bir kokteyl partisine ev sahipliği yapacak. | Open Subtitles | العمدة الليلة, هايز لافون حفل سيستضيف حميم كوكتيل الفائز أجل من البوم وفرقة عائلته |
Yarın gece senfoni hayranları için verilen Bir kokteyl var ve sonrasında da sanatçılar performanslarını sergileyecekler. | Open Subtitles | غداً مساء هناك حفل كوكتيل للرعاة وهناك عزف سيمفوني بعد هذا |
Ödünç alabileceğim Bir kokteyl elbisen var mı? | Open Subtitles | هل لديك فستان كوكتيل أستطيع أن أستعيره ؟ |
Bir kokteyl partisinde anlatılacak bir hikâye değilim. | Open Subtitles | أنا لست بـ قصة رائعة في . في حفل كوكتيل لعين |
Eve döndüğünde beni uyandır. Bir kokteyl kaparız, olur mu? | Open Subtitles | ايقظني من النوم عندما تعود للمنزل سنتناول الكوكتيل. |
Akşam yemeğinden önce sıcak bir banyo ve ufak Bir kokteyl istiyorum. | Open Subtitles | سآذهب فقط لأخذ حمام لطيف ساخن وقليلا من الكوكتيل قبل العشاء. |
Ameliyat öncesi değerlendirme notunu okudum ve hoş Bir kokteyl hazırladım. | Open Subtitles | لقد قرأت تقييمك و فكرت بخليط جميل |