"bir komployu" - Translation from Turkish to Arabic

    • مؤامرة
        
    • مؤامرةً
        
    Bu ufak organizmadan alınmış küresel sonuçları olan bir komployu patlatacak bir kanıt. Open Subtitles دليل إستُخلص من كائن دقيق.. الذي يمكنه يفتح بضجة, مؤامرة ذات أهمية عالمية.
    Şimdiye kadarki tüm ayrıntıları bilmiyorum ama ben bir komployu araştırıyordum. Open Subtitles لا أعلم كل التفاصيل حتى الآن .ولكني أحقق في وجود مؤامرة
    Bence gizli bir komployu çözmek üzereydin ve seni susturmaları gerekti. Open Subtitles أصبحت قريب جدا إلى بعض النوع مؤامرة سرية، وهم كان لا بدّ أن يغلقوك.
    Baban, hükümet içindeki bir komployu tespit etti. Open Subtitles لقد اكتشف أباكِ مؤامرةً بداخل الحكومة
    Reşit olmama az bir zaman kala bir komployu açığa çıkardım. Open Subtitles قبيل أنْ أصل سنّ الرشد إكتشفتُ مؤامرةً
    Devrim karşıtı olası bir komployu önlemek için. Open Subtitles هو تسليم البنادق لجميع العسكريين.. لمنع مؤامرة مضادة للثورة
    Cidden, bıçaklı adamı aramak için yollara düşüp büyük bir komployu mu açığa çıkaracağız? Open Subtitles بجد, هلسنسلكالطريق, ونبحثعنالرجلالسريعصاحب السكاكين, ونكشف عن مؤامرة ضخمة ؟
    Koskoca bir hükümeti devirebilecek bir komployu durdurmak için seni işe alıyorlar. Open Subtitles هم قاموا بتجنيدك كي توقف مؤامرة كانت سوف تطيح بالحكومة كلها
    Devam eden bir komployu korumaya çalışmanız istenirse hiç de bağlı filan olmazsınız. Open Subtitles فأنا ملزم بمبدأ السرية بين المحامي والموكل أنت لستَ ملزمًا إن طُلب منك حماية مؤامرة مستمرة
    Doğruluğunu kanıtlayamadığın koca bir komployu gün yüzüne çıkarmanın peşindesin. Open Subtitles لديك تلك الرغبة الدافعة لكشف مؤامرة واسعة النطاق التي تفرضينها على أشياء غير موجودة
    Sorgu altında, bir komployu ortaya çıkardı... çok büyük, geniş kapsamlı komplo. Open Subtitles تحت الاستجواب، قام بالكشف عن مؤامرة، واسعة للغاية، مؤامرة بعيدة المدى.
    Aslında dünya-dışı olan biyolojik bir silaha sahip olma mücadelesine dayanan büyük bir komployu destekleyen belgeler ve görüşmeler. Open Subtitles وثائق ونتائج مقابلات... تثبت مؤامرة كبيرة... للتحكم في سم بيولوجي مميت...
    Ajan Mulder'ın kendinde neyi açığa çıkarmış olabileceğini kamu soruşturması ya da uzaylı ırk veya ırklarıyla teması kontrol eden uzun zamandır süregelen bir komployu doğrulayabilecek veya inkâr edebilecek ne bulmuş olabileceğini ancak tahmin edebilirdim. Open Subtitles يمكنني فقط أن أخمن بالذي كشفه العميل مولدر بطريقته الخاصة,: ما يمكن أنه وجده ليؤكد أو ينفي,: ما حسبه لمدة طويلة أن يكون مؤامرة للسيطرة..
    USIDent, parmak değiştirilerek hazırlanan bir komployu açığa çıkardı. Open Subtitles ...اللجنة الجمهورية كشفت عن مؤامرة تتورط فيها الاصابع البشرية
    Parçası olduğum bir komployu neden ifşa etmek isteyeyim ki? Open Subtitles لماذا أكشف مؤامرة كنت أنا جزء منها؟
    Eddie çok kötü bir komployu ortaya çıkardığını söyledi. Open Subtitles إدي يقول انه كشف مؤامرة رهيبة.
    Bundan emin olabilirsin. Hapishane dışında, Michael'ın kardeşine karşı kurulmuş US hükümetinin en üst seviyesine kadar uzanan bir komployu öğrendik. Open Subtitles خارج السجن، علمنا بإن أخ (مايكل) وقع في مؤامرة أعدتها سلطات عليا من الحكومة الأمريكية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more