Herkesin aklı iyice karışmadan eşimle bir konuşayım önce, tamam mı? | Open Subtitles | دعني ، دعني أتحدث الى زوجتي؟ قبل أن ينجن أحد |
Sen bir şey yapmadan önce izin ver onunla bir konuşayım, tartayım. | Open Subtitles | دعني أتحدث معه، وأتحسس الأمر قبل أن تفعل أي شيء |
Onunla bir konuşayım. Nazikçe kanına girerim. | Open Subtitles | دعني أتحدث معها سأعرض عليها الأمر بلطف |
Sayılır. Durumunuz bir sorun çıkartıyor. Yetkiliyle bir konuşayım. | Open Subtitles | موقفك يجسد مشكلة دعيني أتحدث للرئيس |
Bırak onunla bir konuşayım. | Open Subtitles | دعيني أتحدث إليه. |
Tamam, Homer. Panik yapma. bir konuşayım. | Open Subtitles | حسناً يا (هومر) ، لا تفزع، دعني أتحدث إليهم |
Sorun yok, ama onunla bir konuşayım. | Open Subtitles | لا بأس, لكن دعني أتحدث معها |
Tony ile bir konuşayım, bakalım ne yapabilirim. | Open Subtitles | دعني أتحدث مع (توني)َ وسأري ما يمكنني أن أفعل |
Onunla bir konuşayım. | Open Subtitles | دعني أتحدث إليها |
Bölge başsavcısıyla bir konuşayım. | Open Subtitles | أهـ, دعني أتحدث للمدعي العام. |
Beyaz Saray'daki tanıdığımla bir konuşayım bakayım... | Open Subtitles | دعني أتحدث إلى جهة إتصال في "وايت هول". |
Bak ne diyeceğim, çocukla bir konuşayım. | Open Subtitles | . أقولك، دعني أتحدث إليهما |
Burada bekle. Carson'la bir konuşayım. | Open Subtitles | حسناً ، انتظر هنا (دعني أتحدث مع (كارسون |
Önce Bakan Stimson ile bir konuşayım Teğmen... | Open Subtitles | حسنا أيها الملازم ، دعني أتحدث مع وزير الخارجية (ستمبسون) |
Merkez'le bir konuşayım. | Open Subtitles | دعني أتحدث مع المركز |
Gidip bir konuşayım. | Open Subtitles | دعني أتحدث معهم |
- Jessica'yla bir konuşayım. | Open Subtitles | (دعني أتحدث إلى (جيسكا |
- Onunla bir konuşayım... | Open Subtitles | دعيني أتحدث إليه |
Dur ben bir konuşayım. | Open Subtitles | دعيني أتحدث إليهما |
Barmenle bir konuşayım. | Open Subtitles | دعيني أتحدث إلى النادل |
bir konuşayım onunla. | Open Subtitles | دعيني أتحدث اليه |