"bir kova" - Translation from Turkish to Arabic

    • سطل من
        
    • دلو من
        
    • دلواً من
        
    • السطل
        
    • مع دلو
        
    • جردل من
        
    • دلو آخر
        
    • دلو كامل
        
    • دلو ممتليء
        
    Marianne bir kova soğuk suyla misafir odasına giderken mesajlarımız için ara veriyoruz. Open Subtitles وبينما تتوجه ماريان لغرفة الجلوس وبيدها سطل من الماء المثلج
    bir kova dolusu kızarmış tavuk alıp hoş bir 'Kıçımızı Öp' kartı iliştirdikten sonra Kral'a yollayacaktık ve içimizdeki sonraki salak yakalanana dek kaçacaktık. Open Subtitles ماذا تريد ، انشترى سطل من الدجاج المقلى ونرسله للملك مع قبلة جيملة على مؤخرته ومن ثم ننتقل
    Bu durumda, iki şempanzeyi yan yana koyduk, Birine bir kova dolusu marka verdik, her markanın farklı bir anlamı var. TED في هذه الحالة، نضع شمبانزيين جنبا إلى جنب. وأحدهما يحصل على دلو من المقتنيات، والمقتنيات لديها معان مختلفة.
    Ben de senin bir kova patates salatası getireceğini yazdığın notu aldım. Özrüm nerede? Open Subtitles وأنا تلقيت رسالتك التي قلت بها إنك ستحضرين لي دلواً من سلطة البطاطا
    Sonra bir sabah kuyudan bir kova su çektim bir de ne göreyim, kovanın içi taşla doluydu. Open Subtitles ثمّ في يوماً مـا، أخرجتُ ... السطل خـارج البئر وسـاعدني ذلك، السطل كـان مليئاً بالصخور
    Kendisini ateşe verme niyetiyle elindeki bir kova benzinle fabrika kapılarına yürüdü. TED ذهب إلى بوابات ذلك المصنع مع دلو من البنزين فى يديه، معتزمًا أن يحرق نفسه.
    Haddini bilmeyecek olursa başından aşağı bir kova su dök. Open Subtitles لو تكلم بغير أحترام, أرمي جردل من الماء عليه
    Anne, bir kova su daha! Open Subtitles ماما , دلو آخر من الماء
    Onlara bir kova dolusu verdik. İki renkten birini seçmek zorundalar. TED وبالتالي فلديهم دلو كامل منها. وعليهم أن يختاروا أحد اللونين.
    bir kova yağmur suyu olan bir olay mahalli mi arıyoruz? Open Subtitles نحن نبحث عن مسرح للجريمة به دلو ممتليء بمياه الأمطار
    King'e, üzerinde güzel bir "kıçımı öp" kartıyla bir kova kızarmış tavuk gönderir, bir sonraki kabadayıyla başımızı belaya sokana kadar işimize bakardık. Open Subtitles ماذا تريد ، انشترى سطل من الدجاج المقلى ونرسله للملك مع قبلة جيملة على مؤخرته ومن ثم ننتقل
    Neden bir kova dolusu kestane alırsın ki, dostum? Open Subtitles أنا لا أعرف لماذا بحق الجحيم تملك سطل من ابو فروه
    Veliahttan gidip bir kova su getirmesini mi istiyorsun? Open Subtitles تريد مني أنا الدوفين, أن أجلب لك سطل من الماء؟
    Kapısının pervazına bir kova su mu koydunuz? Open Subtitles هل قمت بوضع سطل من الماء فوق الباب ؟
    Arka kapının üstüne asılı bir kova akü asidi ve kapı kilidinde .30-aught-6 Open Subtitles و لديّ دلو من حمض الكبريتيك معلّق على الباب الخلفي و بندقية عيار 30 مل مثبتة في المقبض الأمامي
    bir kova soğuk su atacağım, yemin ederim. Open Subtitles سوف أحضرُ دلواً من الماء البارد ، أقسم لكما
    Bir dahakine bir kova su dökün -Bu kim? Open Subtitles المرة القادمة ألقوا عليه دلواً من الماء
    Orada hâlâ, elimde taş dolu bir kova ile dikiliyor ve kara talihime bakıyordum. Open Subtitles مـا زلتُ أقف هنـاك ... أملء السطل المليء بالصخور وأحدّق إلى شيخوختي الكئيبة
    Sana bir kova vermiştim. Open Subtitles لقد اعطيتك السطل
    2013’te elinde bir kova benzinle o fabrikanın kapılarına ulaştı ancak sonunu getiremeden tutuklandı. TED في 2013، ذهب إلى بوابات المصنع مع دلو البنزين في يديه، ولكنه اُعتقل قبل أن يعبرها.
    Bir daha bu odaya girersen seni bir kova suda boğarım! Open Subtitles .... تعالى الى هنا مره اخرى وستجدين وجهك فى جردل من الماء
    En azından gidip sana bir kova top almama izin ver. - Hayır, gerek yok. Open Subtitles - على الاقل دعني اشتري لك دلو آخر
    Bu yapıtın üstüne, bir kova yerli böcek attın. Open Subtitles ألقيتِ دلو كامل من الخنافس المحلية على هذا العمل الفني
    bir kova buz lazım. Open Subtitles أحتاج دلو ممتليء بالثلج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more