"bir müzeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • للمتحف
        
    • متحف في
        
    • لمتحف
        
    • إلى متحف
        
    Hiçbirinizin daha önce bir müzeye gittiğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد بأنه سَبق لأحدكم الذّهاب للمتحف
    - Kolejde hergün yaptığımız şeyler. Neden bir müzeye falan gitmiyoruz? Open Subtitles نحن نفعل هذا كل يوم في الكلية هل تريدون الذهاب للمتحف ؟
    ne olmuş ki? - Kolejde hergün yaptığımız şeyler. Neden bir müzeye falan gitmiyoruz? Open Subtitles نحن نفعل هذا كل يوم في الكلية هل تريدون الذهاب للمتحف ؟
    Artie'nin görüşeceği adam sanat koleksiyonunu Prag'daki bir müzeye kiralamış bir elçiydi. Open Subtitles الرجل الذي ذهب آرتي لرؤيته هو السفير الذي أعار مجموعته الفنية إلى متحف في براج "مدينة براج هي عاصمة التشيك"
    Prag'daki bir müzeye gidecek. Open Subtitles متجهة إلى متحف في براغ.
    Bazen sizi bir sanat eserine veya bir müzeye veya kültürel bir keşfe çeken şeyi bilemezsiniz. TED أحيانًا لا تعلمون تمامًا ما الذي قد يجذبكم لعمل فنّي أو لمتحف ما أو لاكتشاف ثقافيّ ما.
    - Biraz fırtınalı bir hikaye evi bir müzeye dönüştürmeyi düşündüklerinde, biri kaleme almış. Open Subtitles . لوحة قديمة . شخص ما رسمها عندما كانوا سيحولون المنزل لمتحف
    Ve neden özel bir koleksiyoncu elindekileri yabancı bir müzeye satmaya kalktığında hengame çıkıyor? TED ولماذا هناك ضجة عندما يحاول أحد هواة الجمع بيع مجموعته إلى متحف أجنبي؟
    Şehir dışında çok güzel bir müzeye gidecektik. Open Subtitles يُفترض أن نذهب إلى متحف جميل في شمال الولاية.
    Ve beni akustik koridorları olan bir müzeye götürdünüz. Open Subtitles و لقد أخذتموني للمتحف العلمي حيثُ لديهم الدهاليز الهامسة
    Üzgünüm ama kızımı tanımadığımız insanlarla bir müzeye gönderme konusunda rahat değilim. Open Subtitles -اسمعيني، أنا آسف لست مرتاج لإرسال أحد ابنائي للمتحف مع بعض الغرباء
    Shaggy'yi bir müzeye bırakırsanız onu, oyuncaklarıyla oynarken bulabilirsiniz. Open Subtitles أترك الأمر لـ(شاجي) ليأتي للمتحف ويجد على الفور الألعاب.
    Kardeşin, Los Angeles'ta ki bir müzeye heykel götüren polislere eşlik etmen için seni uygun gördü. Open Subtitles أخيك كلف بعض الضباط بمرافقة مجموعة من تماثيل (جندى التراكوتا) إلى (لوس أنجلوس) فى جولة للمتحف
    Belki bir müzeye verirler... belki yenisini açarlar. Open Subtitles ربما سيقدموه لمتحف أو يفتحوا واحد
    Onu bir müzeye satıp biraz para kazanabiliriz. Open Subtitles يمكننا بيعها لمتحف ما بمقابل مادي
    Montreal'de bir müzeye gidecek. Open Subtitles "هذه القطعة متجهة إلى متحف فى "مونتريال وأنا متردد:
    Çok meşhur bir müzeye tabii ki isimsiz olarak. Open Subtitles بشكل مجهول، بالطبع، إلى متحف بارز جداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more