| Dinozorun optik sinirlerinde, bilgisayar sistemlerimiz için gerekli bir materyal var. | Open Subtitles | يحتوي العصب البصري للديناصور على مادة يمككنا إستعمالها في أنظمة حواسيبنا |
| En eski olanlar taştan yapılmış, çünkü çok dayanıklı bir materyal. | TED | الأقدم منها كان من الحجارة لأنها مادة متينة جداً، |
| Gözlemleyebileceğimiz kadar yakında başka bir güneş sisteminden bir materyal vardı. | TED | حصلنا بالفعل على جزء من مادة من نظام شمسي آخر قادمة بالقرب منا بما يكفي لنرصدها. |
| Geridönüşümlü plastik de değil, değeri zengin veya yoksul plastikle karşılaşan herkesin hayatına transfer edilen sosyal plastik adında bir materyal. | TED | وليس بلاستيك معاد تدويره، ولكنه بلاستيك اجتماعي، هو مادة تنتقل قيمتها عبر حياة الأشخاص المتعاملين بها، أغنياء وفقراء. |
| Galaksinin etiğe saygılı tüm bilim insanlarının tehlikeli ve sonuçları tahmin edilemez diye kullanmadıkları dengesiz bir materyal. | Open Subtitles | مادة متداعية والتي كل عالم أخلاقي في المجرة، يَشْجبها كمادةٍ بالغة الخطورة لا يمكن التكهُّن بها. |
| Nasıl bir materyal üretmek istiyoruz ? | Open Subtitles | ليتم نقلها بعيدا إلى قرية بأفريقيا أو الصين أو الهند ما نحاول القيام به هو إنتاج مادة |
| Paul Dünya'da bir mesajı on milyonlarca yıl koruyabilecek bir materyal olduğunu fark etti. | Open Subtitles | اكتشف بول أن هناك مادة على وجه الأرض يمكن أن تحافظ على الرسالة لعشرات الملايين من السنين. |
| Hiç DNA yok, tırnaklarının altında iplikler var ancak ayrıca siyah deri bir materyal de vardı. | Open Subtitles | لم يكن هناك وجود لحمض نووي. الألياف تحت أظافرها. ولكن كان هناك مادة جلدية داكنة. |
| İşte, sonuca gelmek için, diyebilirim ki, çelik fiberleri kullanarak, çelik fiberlerin eklenmesiyle, indüksiyon enerjisi kullanarak yolun yüzey ömrünü gerçekten artıracak, hatta yüzey ömrünü ikiye katlayacak, çok basit püf noktalarıyla gerçekten büyük miktarda para tasarrufu sağlayacak bir materyal yaptık. | TED | حسنا، لنلخص يمكن أن أقول أننا صنعنا مادة باستخدام النسيج الفولاذي، زيادة النسيج الفولاذي و باستخدام طاقة التحريض لزيادة عمر سطح الطريق حتى مضاعفته و بالتالي توفير الكثير من المال بحيل بسيطة |
| Çünkü bitki dayanıklı bir materyal değil. | TED | وذلك بالطبع لأن العشب ليس مادة متينة. |
| Gezegenimizdeki en ilkel ve eski bir materyal, bolca su ve birazcik sentetik biyoloji ile karides kabuklarından oluşan bir yapıyı, bir nevi ağaç gibi görev gören mimari bir yapıya çevirmeyi başardık. | TED | العمل مع مادة قديمة، أحد أقدم أشكال الحياة على كوكب الأرض، الكثير من الماء والقليل من علم الأحياء الاصطناعية، كنا قادرين على تحويل هيكل مصنوع من الروبيان إلى بنية تتصرف مثل شجرة. |
| Renkleri seven herkes için muhteşem bir materyal. | Open Subtitles | مادة جديدة عظيمة لأي من يحب اللون |
| İzlerin zayıflığına göre yumuşak bir materyal kullanılmış. | Open Subtitles | تشير ضعف العلامات إلى مادة ناعمة، |
| İnşaat alanında gezdiler, bambuyu sürekli değiştirdiler, ki bambu eşbiçimli bir materyal olmadığı için robotların çalışması çok zordur. | TED | هم يتجولون حول موقع البناء، ويشكلون الخيزران -- والذي بسبب كونه مادة غير تَشاكُلية، صعب جدًا على الإنسان الآلي التعامل معها. |