İçeride, odalara inen bir merdiven var. | Open Subtitles | يوجد بالداخل سلالم تأخذنا إلى غرف العاملين بالأسفل. |
Diğer tarafta sokağa çıkan bir merdiven var. | Open Subtitles | هناك سلالم تقود اسفلاً الى الشوارع الى الجهة المقابلة |
Üstesinden gelmeliydiniz Bay D. Sadece bir merdiven değil miydi? | Open Subtitles | -كان عليك بلوغ النهاية، أليست مجرد سلالم ؟ |
Um, tamam iki platform olsun, bir merdiven bir de salıncak. | Open Subtitles | حسناُ لنجعلها رصيفان .. سلّم و حبال معلّقه |
bir merdiven alıp ampulü değiştir. Sorun nedir? | Open Subtitles | أحصل على سلّم وغير المصباح ما هي المشكلة؟ |
Tünelin sonunda.., alt kata kadar sarmal bir merdiven var. | Open Subtitles | نهاية النفق هناك سلم حلزوني رأسا إلى أسفل مستوى أدنى |
Beynimizin bir kısmının, bilinçaltımızı tanımladığımız mikroskobik boyutta bir merdiven içerdiğini hayal edin. | TED | تخيل أن سلما بحجم المجهر موجود بجزء من المخ والذي سنسميه العقل الباطن |
Yukarı tırmanıyorum ve arkada, en arkada daha da yukarı tırmanılan tahtadan bir merdiven var. | TED | أواصل الصعود، ويوجد مكان، في الخلف، عليك أن تصعد سلماً خشبياً لتصل إليه. |
Burada bir merdiven var. Belki de aşağıya inmiştir. | Open Subtitles | . هنالك سلالم هنا . لربما هربت من عندها |
2-3 köşesinde 12 metre batıya doğru başka bir merdiven daha var. | Open Subtitles | هناك مهبط سلالم آخر بالركن 2-3 ، على بعد 40 قدم مباشرة صوب الغرب |
Merdivenlerin yanında kırmızı, metal bir merdiven vardı. | Open Subtitles | هناك سلالم معدنية حمراء بالقرب |
Ne kadar ilginç bir merdiven değil mi? Sanki Bette Davis'in aşağıya gelişini bekler gibisiniz. | Open Subtitles | هذه سلالم مثيرة للإهتمام وهى من أفضل أعمال (بات دايفز) |
Ne kadar büyüleciyici bir merdiven korkuluğu! | Open Subtitles | يا لها من سلالم رائعة |
A evet. Güvelerin banyodan kaçmasına yardım eden bir merdiven. | Open Subtitles | سلّم يساعد العثّ على الفرار من الحمّام |
- Orada bir merdiven var ama bir kerede sadece bir kişi tırmanabilir. | Open Subtitles | -ثمّة سلّم فقط شخص واحد يمكنه الصّعود كلّ مرّة |
Roketin diğer yanında yüzeye çıkan bir merdiven var. | Open Subtitles | سندخل إلى المكوك هُناك سلّم مؤدي للسطح. |
Daha büyük bir merdiven getirin. Daha yüksekte olmalı. | Open Subtitles | أحضر سلّم أعلى أريدها أن تكون أعلى |
bir merdiven olduğunu hayal etti, cennete çıkan bir merdiven. | Open Subtitles | حلمت بأن كان هناك سلم سلم يذهب مباشرةً إلى الجنة. |
Doğuş Kilisesi'ne gitti ve eski bir merdiven getirdi, o kadar eskiydi ki İsa'nın doğumunu görmüş bile olabilir. | TED | فذهب الى كنيسة الميلاد واحضر لنا سلما قديما كان قديما لدرجة انه قد يكون حضر ميلاد المسيح. |
Eh, her zaman aşağı bir merdiven göndermelerini isteyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، بإمكانكِ أن تطلبي منه أن يرسل سلماً |