Benim adım Iman. Lahore'den gelecek vaadeden bir moda modeliyim. | TED | أسمي إيمان. أنا عارضة أزياء، ونجمة صاعدة في الموضة من لاهور. |
Ve esprileri de tıpkı bir moda tasarımcısınınkini gibi sadece o estetik içerisinde bir anlam ifade ediyor. | TED | ونكاتهم، تشابه كثيرا تصاميم الموضة بواسطة مصمم الأزياء، في الواقع مجرد عمل بذلك الجمال. |
Dick çok ünlü bir moda fotoğrafçısıdır. Hem de dünyaca ünlü. | Open Subtitles | ديك من أشهر مصورين الموضة علي مستوي العالم |
Omuzlarını geri çek, bu bir moda şovu, müzayede değil. | Open Subtitles | اجعلي اكتافك للخلف ، انه برنامج موضة ليس مزاد غجريات |
Bu sadece bir moda. Felsefe. | Open Subtitles | انها مجرد مسألة موضة هذا كل شيء فى الفلسفة |
John'un dediği gibi ben bir moda fotoğrafçısıydım ve 10 sene boyunca müzik fotoğrafçısı. | TED | كما قال جون، كنت مصور أزياء ومصور موسيقي لأكثر من 10 سنوات. |
Harika bir moda anlayışı var. | Open Subtitles | هي تُحْصَلُ على مثل هذه إحساسِ الأزياءِ المُدهِشِ. |
"Sorunlu rock yıdızı Johnny Quid kayıp, dün ünlü bir moda patronuna ait olduğu düşünülen bir yattan düştükten sonra ölmüş olabileceği tahmin ediliyor. " | Open Subtitles | نجم الروك المضطرب جوني كويد فُقد بالأمس، ويُعتقد أنه ميت حيث سقط من جانب يخت يُعتقد أنه مملوك لرجل الموضة الباررز |
Hayatım, gündelikçin tam bir moda katili. - Hemen ondan kurtul. - Hayır, hayır. | Open Subtitles | .عزيزتي , ان خادمة منزلك كارثة في الموضة |
- Hanımlar, müsaadenizle, Kurt'e özel bir moda sorum var. | Open Subtitles | يا سيدات أعذروني لدي سؤال عن الموضة لكيرت. |
Umutsuz, kemirgen temalı bir moda ayrıca acaba seni öldürebileceğim bir şeyler de getirdin mi acaba? | Open Subtitles | ، إنها لا تواكب الموضة ، وألوانها وشكلها موحش ، وبالمناسبة ، هل كان سيضيرك لو أحضرت لي شيئاً معك ؟ |
Belki bir moda saati ya da moda öğleni olabilir de bütün hafta? | Open Subtitles | أعني، وربما يمكن سحب قبالة ساعة الموضة أو بعد الظهر الأزياء، لكن مدة أسبوع كامل؟ |
Bu size biraz alışılmadık bir tat gelebilir ama bir moda kitabında cırcır böceğinin Hindistan'da popüler olduğunu okumuştum. | Open Subtitles | انظروا، قد يبدو هذا جنوني إلى حد ما ولكنني كنت أقرأ في الموضة الهندية وجدت أن رغبتهم العارمة كانت الصراصير |
Sadece.. Aslında, o zaman çalışıyordum, bir moda fotoğrafçısının yapımcısıydım. | TED | ك أ: فقط-- ك أ: حسناً، في ذلك الوقت كنت أعمل، في إنتاج لأجل تصوير الموضة |
Onlara bunu söylemezdim, ama bu... geçici bir moda. | Open Subtitles | لن اخبرهم بذلك مطلقاً, ولكن هذا.. مجرد موضة عابرة. |
-Affedersin Maria. Diğer tarafa da bir tane yap. bir moda başlasın. | Open Subtitles | حسنا ضعي خط على الوجنة الأخرى أطلقي موضة جديدة |
Antikayla ne kadar şık olmuşsunuz. Kazanırsanız yeni bir moda olur. | Open Subtitles | كم هو أنيق منك أن تثاقف بدرع قديم ستطلق موضة جديدة إذا ربحت |
Lisede, yani okuduğum moda tasarım okulunda, bunu denemeye ve evimden 3D yazıcıyla yapılmış bir moda koleksiyonu oluşturmaya karar vermiştim. | TED | من أجل مشروع تخرجي من مدرسة تصميم الأزياء، قررت طباعة مجموعة أزياء كاملة من منزلي. |
Aslında kendimi bir tasarımcı olarak görmüyorum. Kendimi bir moda tasrımcısı olarak da görmüyorum. | TED | لا أفكر في نفسي كمصمم، ولا أفكر في نفسي بالضرورة كمصمم أزياء. |
Tam bir moda kurbanına göre. | Open Subtitles | لضحيّة الأزياءِ |