"bir mola" - Translation from Turkish to Arabic

    • فترة الإستراحة
        
    • أخذ استراحة
        
    • استراحة من
        
    • استراحة واحدة
        
    • ولديك وقت
        
    • نأخذ استراحة
        
    • نأخذ راحة
        
    • أن نتوقف قليلاً
        
    • بتوقف قصير
        
    • تأخذ استراحة
        
    İlişkinde zorlu bir dönemden geçiyorsun ve ben bir mola gibiydim. Open Subtitles انتِ تمرّين بمرحلة صعبة في علاقتكِ. -و انا كنت مثل فترة الإستراحة.
    bir mola vermeliydik zaten. Open Subtitles أظن أنني احتاج إلى أخذ استراحة على كل حال.
    Ben çocuklar bir mola isteyen anlayabiliyorum, ama zaten, hadi. Open Subtitles أنا أستطيع أن أفهم أنها تريد أن تأخذ استراحة من الرجال
    Yalnızca bir mola için anlaşmıştık. Open Subtitles إنها تحتاج لاستراحة لقد اتفقنا على استراحة واحدة فقط
    Kötü bir mola verdin fakat parayı alan sendin, ve şimdi onu bana geri vereceksin. Open Subtitles ولديك وقت سيء ولكنك استعرت بعض المال و الآن يجب ان تعيده لي
    Belki küçük bir mola vermeliyiz. Open Subtitles ربما علينا أن نأخذ استراحة قصيرة، صحيح؟
    Belki de bir mola vermeliyiz. Zaten sabah oldu ve güneş tutulması başlamak üzeredir. Open Subtitles ربما نأخذ راحة ، انه الظهر و الكسوف على وشك
    Kısa bir mola vereceğiz patron. Open Subtitles علينا أن نتوقف قليلاً يا زعيم
    Evet, millet, Skinner'ın evine saldırmadan önce kısa bir mola vermek istiyorum. Open Subtitles يا رفاق ، قبل أن نصل لبيت (سكينر)، أود القيام بتوقف قصير
    - Ölçüm için resmi bir mola. Open Subtitles - فترة الإستراحة الرسمية للقياس
    - Ölçüm için resmi bir mola. Open Subtitles - فترة الإستراحة الرسمية للقياس
    Küçük bir mola vermemizi engelleyecek bir şey yok. Open Subtitles حسنا، هناك وتضمينه في أي حكم ضد أخذ استراحة قصيرة.
    Müdür erken bir mola kullanabileceğimi söyledi. Open Subtitles قال مديري أن بوسعي أخذ استراحة مبكراً
    Bu organizasyon geçmişteki dertlere bir mola ve yeni arkadaşlıklar için fırsat olsun. Open Subtitles ليكُن هذا المساء استراحة من أحزان الماضي وفرصة لتكوين صداقات جديدة.
    Karar vermeye bir mola vermemiz gerek. Open Subtitles عليّ ان آخذ استراحة من اتخاذ القرارات
    - Lütfen bir mola daha var de. Open Subtitles أرجوك أخبرني أنه ما يزال هناك على الأقل استراحة واحدة
    Kötü bir mola verdin fakat parayı alan sendin, ve şimdi onu bana geri vereceksin. Open Subtitles ولديك وقت سيء ولكنك استعرت بعض المال و الآن يجب ان تعيده لي
    Biliyor musun, düşünüyorum, belki altı hafta daha uzatmalıyız, sonra düğün için bir mola ve balayı ocak ayı içinde dönüş ve sınırlı bir gösterim daha yaparız. Open Subtitles تعلمين, كنت أفكر, ربما ينبغي أن نمدد لمدة ستة أسابيع نأخذ استراحة لحفل الزفاف وشهر العسل وكل شيء ثم نعود في يناير لجولة حقيقية
    Muhtemelen bir mola vermeliyiz. Open Subtitles ربما يجب علينا أن نأخذ راحة لبعض الوقت .
    Kısa bir mola vermemiz gerekiyor. Open Subtitles لكن يجب أن نتوقف قليلاً
    "Manchester'a devam etmeden ufak bir mola verip, yakıt alacağız." Open Subtitles حيث سنقوم بتوقف قصير لتزويد الطائرة' بالوقود قبل مواصلة الرحلة إلى (مانشستر).
    - Ne diyeceğim... bir mola vermeye hazır olduğunda, neden içeri gelmiyorsun? Open Subtitles عندا تريد أن تأخذ استراحة لماذا لا تأتي إلى الداخل؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more