Başkan 10 kilotonluk bir nükleer bombanın nakliyesine yetki verdi. | Open Subtitles | لقد أذن الرئيس بتكوين قنبلة نووية تبلغ عشرة كيلو طناً |
Her an bir nükleer bombanın patlayabileceği LA'a dönmekten daha mı çılgınca? | Open Subtitles | ليس اشد جنونا من ان اذهب اللى مدينة بها قنبلة نووية |
- Dün bir nükleer bombanın patladığının farkında mısınız? | Open Subtitles | هل تتدرك ان هناك قنبلة نووية افجرت امس ؟ |
Eğer bir gama ışını patlamasını Dünya'dan 100 ışık yılı uzaklığa koysaydınız bir megatonluk bir nükleer bombanın patlaması gibi olurdu. | Open Subtitles | لو وضعتم انفجار آشعة جاما بعيدًا عن الأرض مئة سنة ضوئية فكأنه تفجير واحد ميجا طن من قنبلة نووية |
35 yıllık bir nükleer bombanın çalışıp çalışmayacağını biri bana anlatabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن أن يخبرني أحد كيف تعمل قنبلة نووية عمرها 35 سنة ؟ |
Muazzam bir hızla ilerleyerek yeryüzüne çarptı, infilak etti ve neredeyse 20 megatonluk bir nükleer bombanın yarattığı enerjiyle, böylesine ağır bir bombanın etkisiyle patladı. | TED | لقد جاء إلى هنا بسرعة هائلة، إصطدم بالأرض، إنفجر، وتفجر عن طاقة تساوي تقريباً قنبلة نووية بطاقة ٢٠ ميغاتون - قنبلة ضخمة جداً. |
Dalgagüdücü'yü bir nükleer bombanın önüne attın ve patlamayı absorbe etti. | Open Subtitles | إذ وضعت (وايفرايدر) في مهبّ قنبلة نووية وقد امتصّت الانفجار. |