O olmadan, insanlarımız en fazla bir nesil daha yaşayabilir. | Open Subtitles | غير ذلك , سينتهي شعبنا في أقل من جيل واحد |
bir nesil, Israil halkı, onları Yakın Doğu'nun en önemli gücü haline getiren büyük ve etkileyici bir değişim yaşadı. | TED | في غضون جيل واحد حدث لأمة شعب اسرائيل تغيير هائل وجذري جعل منها قوة عظمى في الشرق الأدنى |
daha sonra kadınların eğitim düzeyinin bir nesil sonra artması ile ortaya çıkan harika bir etkiyi görüyorsunuz. | TED | وكان لهذا وقعٌ كبير على ذلك المعدل وخاصة عندما بدأنا تعليم الاناث وبعد جيل واحد |
Ve bu gönüllüler ve öğretmenlerle birlikte yeni küresel yeşil bir nesil meydana getirmek için derin bir şekilde bağlıydılar. | TED | المتطوعون والمعلمون مع بعضهم البعض ملتزمون بشدة بخلق جيل جديد من القادة العالميون الخضر. |
Tüm bunların amacı ise karşılaşacağımız engellerle yüzleşmek için yeni fikirler ortaya atabilecek bir nesil yetiştirmek. | TED | وهدف كل هذا هو تنشئة جيل من الناس قادرين على التوصل إلى أفكار جديدة لمواجهة التحديات التي تواجههم. |
Kurallar dünyanın bir nesil boyunca güvende olacağını söylüyor! | Open Subtitles | وقواعد المنافسة تقضي أن نكون في أمان لمدة جيل كامل |
bir nesil atlayabilir veya tamamen kaybolabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تتخطى جيلاً كاملاً أو أن تختفي إلى الأبد. |
Her seferinde aile adını taşıması için sadece birini hayatta bırakmışsın böylece o senin katletmen için yepyeni bir nesil yaratmış. | Open Subtitles | ليحمل اسم الأسرة وينتج جيلًا كاملًا... |
Sterillik. Türümüzden sadece bir nesil daha yaşayabilecekti.M | Open Subtitles | فقط جيل واحد مِنْ نوعِنا يُمْكِنُ أَنْ يَبْقى |
Biliyorsun, bir nesil komik olabilir, ama ya iki? | Open Subtitles | تعرف، جيل واحد يمكن أن يكون مضحك، أحزر لكن إثنان؟ |
bir nesil sonra Avrupa'nın bütün okumuş kesimi evrenin merkezinde Dünya'nın değil Güneş'in olduğu güneş sistemini kabul etmişti. | Open Subtitles | في غضون جيل واحد جميع المدارس في أوربا قبلت حقيقة أن الشمس وليست الأرض هي مركز نظامنا الشمسي |
İnsanlığın sonu gelmek üzere. En iyi ihtimal bir nesil daha gelebilir. | Open Subtitles | البشرية فى طريقها للإنقراض تبقى فقط جيل واحد من البشر، ذلك فى أفضل الأحوال |
20 yıl içinde sadece bir nesil yani bizler şunu keşfettik: Vay canına! Televizyon bunu yapabilir mi? | TED | جيل واحد فقط، عشرون عاماً عاما، و أكتشفنا ، واو !! التلفاز يمكننه عمل ذلك ؟ |
İsrail bir nesil boyunca tamamen değişmiştir. | TED | وخلال جيل واحد تغيرت إسرائيل تماما |
bir nesil içinde, Batı İmparatorluğu düştü ve... '... | Open Subtitles | "وبعد جيل واحد سقطت الإمبراطوريه الرومانيه الغربيه" |
Fakir beyaz halktan bir nesil uzağım. | Open Subtitles | أنا على بعد جيل واحد من القمامة البيضاء -الفقراء من البيض في أمريكا الذين يعيشون تحت خط الفقر- |
Annemin bir nesil Walker'ı eğitmekten mutluluk duyacağını. | Open Subtitles | أن أمي ستسعد بالقضاء على جيل واحد من عائلة (والكر) |
- Ben bir nesil... kurbandan bahsediyorum. | Open Subtitles | عن جيل واحد من التضحية |
Bakteri her 20 dakikada bir yeni bir nesil doğuruyor. | TED | يظهر جيل جديد من البكتيريا كل 20 دقيقة. |
Eğer bugün savaşmazsak... Dehşet bir nesil olacak,.. | Open Subtitles | إذا لم نُقاتل هذا اليوم، سوف يكون هُناك جيل من الرعب، |
Bütün bir nesil gaz pompalıyor... masaları bekliyor... beyaz yakalı esirler. | Open Subtitles | وأراها تـتـشـتـت اللعنه جيل كامل يضخ الوقود |
Birinin gerçekten önemli bir pratik kullanım alanı bulması için bir nesil geçmesi gerekecekti. | Open Subtitles | سيمر جيلاً كاملاً قبل أن يجد شخص ما تطبيقاً عملياً مفيداً لها |
Her seferinde aile adını taşıması için sadece birini hayatta bırakmışsın böylece o senin katletmen için yepyeni bir nesil yaratmış. | Open Subtitles | ليحمل اسم الأسرة وينتج جيلًا كاملًا... |