Hastanedeki odası için Bir Noel ağacı alalım. | Open Subtitles | دعونا نأخذ له شجرة كريسماس صغيرة لحجرته فى المستشفى |
Öncelikle kendimiz için hediyelere sonra da büyük Bir Noel ağacı için parayı harcıyacağız. | Open Subtitles | أولاً نشتري هدايا لبعضنا ثم نقضي بقية المال على شجرة كريسماس كبيرة |
Londra'nın bir yerinde, altında hiç açılmayacak bir sürü hediye olan Bir Noel ağacı var. | Open Subtitles | هناك شجرة كريسماس في مكان ما في لندن وتحتها مجموعة هدايا لن تُفتح أبدا |
Otuz santimlik Bir Noel ağacı kesmek, ve onu beraberce süslemek demek, erkek ve kız kardeşler, kuzenler, yeğenler... seni seven ve seni gördüğüne mutlu olan kırk kişi ile aynı odada olmak demek. | Open Subtitles | لكي تقطعوا شجرة عيد الميلاد طولها 12 قدماً و تقوموا يتزينها سوية أخواتك |
Yukarılarda bir uzay gemisi var Londra'yı Bir Noel ağacı gibi aydınlatıyor. | Open Subtitles | إسمع هناك سفينة بالأعلى تضيء لندن مثل شجرة عيد الميلاد |
Londra'da bir yerlerde altında hiçbir zaman açılmayacak bir sürü hediyesiyle duran Bir Noel ağacı var şu an. | Open Subtitles | هناك شجرة كريسماس في مكان ما في لندن وتحتها مجموعة هدايا لن تُفتح أبدا |
Resimde Bir Noel ağacı var, ama Noel Arifesi olmasına karşı bu evde hiç yok. | Open Subtitles | وهناك شجرة كريسماس في اللوحة لكن لا توجد أي شجرة في هذا البيت، ونحن في عشية الكريسماس |
Carlos'tan büyük Bir Noel ağacı almış. | Open Subtitles | أخذ شجرة كريسماس كبيرة |
- Bir Noel ağacı. | Open Subtitles | شجرة كريسماس مايكل |
O Bir Noel ağacı gibi parlıyor, resmen. | Open Subtitles | إنها تضيء مثل شجرة كريسماس |
- Bir Noel ağacı mı? | Open Subtitles | شجرة كريسماس |
Kendinize güzel Bir Noel ağacı kestiniz değil mi? | Open Subtitles | حصلت على نفسك لطيفة شجرة عيد الميلاد ، هل؟ |
Sana Bir Noel ağacı vereceğim... | Open Subtitles | ~ وسأعطيك شجرة عيد الميلاد ~ |
Sana Bir Noel ağacı vereceğim... | Open Subtitles | ~ وسأعطيك شجرة عيد الميلاد ~ |