| bir noktada, değerlendirme formuna insanlara kendilerini yüzde 1 gey ile yüzde 100 gey arasında konumlandırmalarını isteyen bir soru koydum | TED | في مرحلة ما اضفت سؤال الي استمارة السماح بالنشر انني سالت الناس لتقيّم نفسها من واحد الي مئة في المئة مثلي |
| Elbet bir noktada, aynaya konuşmak istiyorum diye bağırmaya başlayacaktır. | Open Subtitles | في مرحلة ما سيصيح خلال الزجاج أنه يُريد أن يتكلّم |
| Hatta bir noktada sizin gibi olmak istedim, ama tek yaptığınız insanları küçümsemek ve bunun sizi onlardan daha iyi yaptığını düşünmek. | Open Subtitles | في الواقع, لقد أردت بالفعل أن أكون مثلكِ في وقت ما و لكن كل ما تفعلينه هو إذلال الناس و بطريقةٍ ما |
| Klas bir hareket ama hayatına girecek her erkeğin ikinci sırada geleceği gerçeği hakkında ben ne düşünüyorum onu da bir noktada konuşmalıyız. | Open Subtitles | وهو أمر من الجيد عمله، لكن في لحظة من اللحظات سيكون علينا مناقشة شعوري حيال معرفة أن أي رجل في حياتك سيكون الوصيف. |
| bir noktada, böyle bir topun sıcaklığı nükleer füzyon için yeterli duruma geldi. | TED | عند نقطة ما، كان قلب الكرة أصبح ساخناً بالقدر الكافي لحدوث الاندماج النووي. |
| bir noktada aklından geçmiş olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد هو لا بدَّ وأنْ حَدثَ إليك في وقتٍ ما. |
| Ancak yine de belli bir noktada para suyunu çekecek. | Open Subtitles | على كل حال .. في نقطة ما سينفذ منك المال |
| Neredeyse bir kamçı vurulmuş gibi ve belirli bir noktada nehrin yolunu kesiyor. | TED | إنها مثل منحنيات السوط وينفصل عن مسار النهر في نقطة معينة. |
| Ama bir noktada John Ruth'a pusu kurup Daisy'yi kurtarma niyetindeydiniz. | Open Subtitles | في مرحلة ما كنتم تنوون قتل جون روث و تحررون دايزي |
| Ama bir noktada, ilişkiniz daha samimi bir hal aldı. | Open Subtitles | و لكن في مرحلة ما ، العلاقة تطورت لتصبح حميمية. |
| gezegen ısınmakla kalmayacak, bir noktada o kadar ısınacak ki, okyanuslar tamamen buharlaşacak. | TED | لن يكون فقط ساخن لكن في مرحلة ما سيكون ساخن جداً حتي المحيطات سوف تتبخر. |
| 60 saatlik kuşatma sırasında bir noktada teröristler odadan odaya giderek ek kurbanlar bulmaya çalışıyorlardı. | TED | في مرحلة ما خلال الحصار الذي استمر 60 ساعة، كان الإرهابيون ينتقلون من غرفة إلى أخرى بحثاً عن ضحايا جدد. |
| bir noktada Afrika'da bulunmak için nedeni olan Afrika'nın tüm dostları, bu acınacak durumla ilgili olarak endişelenmeliler. | TED | جميع أصدقاء أفريقيا ، الذين سيكون لهم سبب للتواجد في أفريقيا في وقت ما عليهم أن يكونوا قلقين لهذا الوضع المؤسف |
| İki insan anlaşamıyorsa bir noktada... | Open Subtitles | فعندما لا يتفق شخصان ,فلا بد أن تنتهي العلاقة في وقت ما |
| Kişisel bir hale geldi. bir noktada Afrika'ya gidebilmiştim. | TED | أصبح الأمر شخصيا. في لحظة ما كنت مستعدة للذهاب إلى أفريقيا. |
| Tamam ama bir noktada kendini buna değer düşüneceksin, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا , لكن عند نقطة ما ستشعر بالجدارة , صحيح ؟ |
| bir noktada herkes kendinden üstün biriyle karşılaşır. | Open Subtitles | في وقتٍ ما كلنا رَكضنَا إلى شخص ما الذي رئيسِنا. |
| Onlar orada o çivide asılı dururlar, hiç kimse onlara dokunmaz, ama bir gün bir noktada... tamamen sessizliğin içinde, birden yere düşerler. | Open Subtitles | إنهم معلقون هناك على ذلك المسمار ولم يلمسهم أحد ولكن عند نقطة معينة يسقطون فى صمت تام |
| bir noktada, cinayetlerime devam edebilmem için yarattığımız sahte hayatım gerçek oldu. | Open Subtitles | في مرحلةٍ ما، صارت الحياة الزائفة التي اختلقناها ستارًا لي لأقتل حقيقةً |
| bir noktada da bizden daha akıllı makineler inşa edeceğiz ve bizden akıllı makinelerimiz olduğunda onlar, kendilerini geliştirmeye başlayacaklar. | TED | وعند نقطة معينة، سنبني آلياتٍ أذكى مما نحن عليه، وحالما يصبح لدينا آليات أذكى مننا، سوف تبدأ بتحسين نفسها. |
| Karanlık madde olmadan bir noktada asla yeteri kadar madde biriktiremezsiniz. | TED | وبدون المادة المظلمة، لا تستطيع أن تجذب كتلة كافية في مكان واحد. |
| Ne kadar iyi para alırsa alsın bir noktada her eskort istemediği bir şeye zorlanır. | Open Subtitles | في مرحلة معينة كل فتاة هوى لا يهم كم يدفع لها يتم إجبارها على فعل |
| Maymunlar bile bir noktada ayağa kalkmışlardı. | Open Subtitles | حتى القرود، تصل إلى مرحلة عليا في نقطةٍ ما. |
| Ve sen, hergün geriye dönüp bakıp seni düşünmekten bıktım, ama belki bir noktada tam buraya geliyorsun ve ben hiç birşey bilmiyorum ama desteğin için şimdi iyi oldu. | Open Subtitles | وأنت لقد سئمت النظر إلى كتفى كل يوم وأفكر بأنه فى لحظة ما ستأتى فجأة وتقوم بتحطيم كل شىء |