"bir otoyol" - Translation from Turkish to Arabic

    • طريق سريع
        
    • مثل الطريق السريع
        
    • للطريق السريع
        
    O tarlanın diğer tarafında bir otoyol var. Open Subtitles هناك طريق سريع على الجانب الآخر من الحقل
    Adolf bana bir otoyol yapacak Kirkov'a kadar gidecek, ya da adı her neyse. Open Subtitles أدولف سوف يبنى لنا طريق سريع طول الطريق الي كيركوف أو اى ما تدعوها
    Berlin, batıya Sovyet Bölgesi'nden geçen bir otoyol ve demiryoluyla bağlanmıştı. Open Subtitles كانت برلين ترتبط مع الغرب بوساطة طريق سريع وسكة حديد التي امتددت عبر المنطقة الروسية
    Zamanın sonsuz şeritli bir otoyol olduğunu algılayacaktır. Open Subtitles وقال إنه يرى أن الوقت مثل الطريق السريع مع عدد لا حصر له من الممرات
    Zamanın, sonu olmayan bir otoyol olduğuna inanıyorum. Open Subtitles ... إذا تصورنا أن الوقت مثل الطريق السريع اللانهائي
    Bu adam, gece yarısında, dört şeritli bir otoyol trafiğinin ortasında, hayatımı kaybedebileceğim bir kazadan sonra, beni güvenli bir şekilde hayata döndürdü. TED ركض هذا الرجل عبر أربعة مسارات للطريق السريع في منتصف الليل ليعيدني إلى بر الأمان بعد حادث سيارة كادت تتسبب في مقتلي.
    İniş yapabileceğimiz düzlükte, 1,500 metrelik bir otoyol... araştırmanı stiyorum. Open Subtitles أريدك أن تبحث عن طريق سريع ممتد بطول 5 الاف قدم، مستقيم بحيث يسمح لنا بالهبوط
    Vücudunuzun bir otoyol olduğunu virüsün de çok kötü bir adamın kullandığı çok hızlı bir otomobil olduğunu varsayarsak bu aracın sebep olabileceği hasarı düşünün. Open Subtitles إذا أمكنك أن تتخيلي أن جسمك عبارة عن طريق سريع و الفيروس على أنه سيارة مسرعة جداً يقودها رجل سيء جداً
    Meksika'ya giden sadece bir otoyol var. Open Subtitles ولايوجد إلا طريق سريع واحد يوصل للمكسيك.
    Stephen Mather, Şikagolu başarılı bir iş adamıydı. Ve ne zaman bir park kuruluşunun fon ihtiyacı olsa, ne zaman bir otoyol kuruluşunun fon ihtiyacı olsa devreye girer, çekleri yazar, ihtiyacı giderirdi. TED كان ستيفن ماثر رجل أعمال ناجح من شيكاغو، وفي أي وقت كان هناك اتحاد للحدائق بحاجة إلى تمويل، أي وقت كان هناك اتحاد طريق سريع بحاجة إلى تمويل، كان يتدخل، ويكتب الشيكات، لجعله يحدث.
    Hayır ama bir otoyol numarası bulduk: 422'nci yol. Open Subtitles لا لكن وجدنا رقم طريق سريع مسار 422
    Bu Boulder. Bir çeşit mobilite geziyolunun harika bir örneği, koşucuların ve bisikletçilerin karşıdan karşıya geçmeden, şehrin bir ucundan öteki ucuna gidebileceği bir otoyol; ayrıca burada birazdan değineceğim bisiklet paylaşımı da mevcut. TED هذه بولدر. إنها مثال عظيم عن نوعية المتنزهات المتنقلة طريق سريع لهواة المشي وركوب الدراجات حيث يمكنكم الذهاب من أحد أطراف المدينة إلى الأخرى بدون عبور الشارع، ولديهم أيضاً نظام مشاركة الدراجة، حيث سأتطرق إليه خلال دقيقة.
    Burası umumi bir otoyol. Open Subtitles هو طريق سريع عامّ.
    bir otoyol boyunca yalnız başına hızlı bir şekilde gitmek. Open Subtitles مُسرِع على طول a طريق سريع وحيد.
    Ringkobing'e bir otoyol. Open Subtitles طريق سريع لمدينة رينغكوبينغ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more