O, şehir merkezine doğru ilerlerken bir papaz da sırtında bir kadın taşıyarak piramidin tepesine çıkıyor. | TED | تشق طريقها إلى وسط المدينة، حيث يحمل كاهن امرأة على ظهره إلى أعلى الهرم. |
Aslında, kişisel olara, ben asla yaptığı şeyi para için yapan bir rahip ve bir papaz ve vaizle karşılaşmadım. | TED | في الواقع، أنا شخصياً، لم أقابل قط كاهن أو قس يفعل شئ من أجل المال. |
bir papaz uçakta, yanında bir paket taşıyor olacak. | Open Subtitles | هناك قس على متن الطائرة، وكان يحمل نوعا من الحزمة. |
Sence cidden bir papaz olabilir mi? | Open Subtitles | لا تظن فعلاً أنه يمكن أن يكون قسيس , اليس كذلك؟ |
Okulda yetişmiş ve 20 yıldan fazla bir süredir kilisede vaizlik yapan bir papaz olduğum için bu biraz sıradışı ama bu doğru. | TED | هذا غير معتاد بعض الشيئ، حيث أنني رجل دين معمداني، ولدي تدريب ديني وكنت واعظاً في كنيسة لأكثر من 20 عاماً، ولكنها الحقيقة. |
bir papaz ve haham bara girer-- hayır, berber-- hayır, postahane-- hayır, iki papaz-- hayır, iki ördek-- hayır, ördek papazın elinde-- ve adam Polonyalı. | Open Subtitles | قسّ و ربان دخلا حانة.. كلا دكان حلاقة كلا، مكتب بريد.. كلا، بل قسّين.. |
Karşı köşedeki bir papaz dışında kimse bakmıyordu. | Open Subtitles | لم يكن أحداً يفعل باستثناء كاهن يجلس أمامي |
İşin tatsız yanı, şüpheli, bir papaz. | Open Subtitles | والجزء الغير الطيف بالموضوع هو أن المشتبه به كاهن |
bir papaz Villette'in evinden ayrılırken görülmüş. | Open Subtitles | ولكن تم فعلاً رؤية كاهن يغادر منزل فاليت |
Çocuğumu iyi bir papaz tarafından işletilen güzel bir kampa göndermek istiyorsam yasal olarak bunu yapmaya hakkım var ve sizi ilgilendirmez. | Open Subtitles | لو أردت إرسال ابنتي إلى معسكر جميل يقوده قس لطيف إذاً لدي كل الحق في ذلك وهو أمر لا يخصك |
Bir talkshowda diğer gün tartışıyordum, adam bana meydan okuyordu,; "Çevreyi koruma üzerinde çalışan bir papaz da nedir?" | TED | لقد كنت أجادل بالأمس حول برنامج تلفزيوني، وكان الرجل يتحداني ويقول، " ماذا يفعل قس حول حماية البيئة؟" |
Açıkçası, böyle bir yerde yaşayan bir papaz görmek beni şaşırttı. | Open Subtitles | أنا متفاجئ من رؤية قس يسكن في فندق |
Cinayet saatinde Villette'in evinden çıkan bir papaz görülmüş. | Open Subtitles | قسيس تم رؤيته يغادر منزل فاليت فى وقت ارتكاب الجريمة |
Ertesi sabah Villette'in evinin önünde bir papaz gördüm. | Open Subtitles | انا شاهدت قسيس خارج منزل فاليت فى الصباح التالى |
Sanığın kutsal emir altında bir papaz olması... ..kararınızı herhangi bir şekilde etkilememeli. | Open Subtitles | حقيقة كون المتهم قسيس لن يؤثر على حكمكم بطريقة أو بأخرى |
En sonunda, Polonya'lı bir papaz olan Nicolaus Copernicus tarafından, 1543 yılında oldukça farklı bir açıklama yayınlandı. | Open Subtitles | وأخيرا فى عام 1543 ظهر تفسير مختلف جدا لحركة الكواكب الظاهرية تم نشره بواسطة رجل دين بولندى يدعى نيكولاس كوبرنيكوس |
Evet, gerçek bir papaz. Benim papazlarımın hepsi... | Open Subtitles | نعم ,رجل دين حقيقي لكن رجال الدين الحمقى الخاصين بي |
Yarın öğleden önce bir papaz gelecek ve geçişi de öğleden sonraya ayarlandı. | Open Subtitles | سيأتي رجل دين غداً صباحاً، ومن ثم سيتم جدولتها للعبور غداً ظهراً. |
Bay Tilney çok iyi bir aileye mensup bir genç adam ve aynı zamanda bir papaz. | Open Subtitles | اكتشفت أن السيد (تيلني) شاب من عائلة جيدة وفوق ذلك هو قسّ |
- Siz yeni bir papaz mısınız? | Open Subtitles | - هل أنتَ قسّ جديد - أنا هنا في زيارة |
Bak, bir papaz var ama onu tanımıyoruz senden birkaç söz duymayı yeğlerim. | Open Subtitles | انظر ، هُناك قسيساً ، لكننا لا نعرفه وأحبذ كثيراً تواجدك وقول بضعة كلمات |