"bir parçan" - Translation from Turkish to Arabic

• جزءاً
• جزء منك
• جزءا
• جزءٌ
• جزءً
• إنها جزء
• إنه جزء
• هناك جزء
• هنالك جزء
• لكن جزء
• أن جزء
• جزءًا منك
• ذرة منك

Öyle dedin ama, bir parçan beni görmeye geldiğini söylüyor. İtiraf et.
ذلك ما قلتيه، لكن جزءاً منكِ أتى إلى هنا لرؤيتي، اعترفي بذلك

Bu şekilde, duaların güç kazanır ve bu güç senin bir parçan olur.
. وبهذه الطريقة صلاتك ستحظى بالقوة . وهذه القوة ستصبح جزءاً منك

Rüyandaki sesim, ...sana yardım etmeye çalışan, senin bir parçan.
صوتي في حلمِكَ جزء منك يُحاولُ مُسَاعَدَة نفسك خلال هذا.

Çiviler senin bir parçan olduğunu anlamaya başladı.
الغرزات بدأت تفهم بأنها قد اصبحت جزءا منك

Şayet bir parçan beni istemiyor olsaydı bunu asla yapmazdım.
لو جزءٌ منكَ لم يردني لما نجحت في القيام بهذا

Peki, bir kez olsun, bir parçan, başka birisinin bir parçası oldu mu?
و الآن، أكان جزءً منك في يوم من الأيام جزء من شئ آخر؟

Orası senin odan, senin bir parçan. Görmek istiyorum.
, إنها غرفتك , إنها جزء منك . أريد ان أراها

O konçertoyla bizi sarhoş ediyordun, kafamıza sokuyodun, o senin bir parçan.
جعلتنا نحلم بتلك. لقد كان هوس لديك ، إنه جزء من جسدك.

İçinde hâlâ doğru olanı yapmak isteyen bir parçan olduğunu biliyorum.
أعلم إن هناك جزء في داخلك يودّ أن يقوم بالآمر الصائب

Kalbinde ona bir yer ayırırsın. Senin bir parçan olur.
أنتِ تصنعين لها مكاناً في قلبك إنه تصبح نوعاً ما جزءاً منك

Hala bir parçan...
حسناً،إن الأمر يبدو كما لو أن جزءاً منك..

Umarım hala senin bir parçan olduğumu unutmamışsındır, çünkü sen hala benim bir parçamsın.
تعلمين، أرجوا ألا تنسي بأني ما زلتُ جزءاً من عالمِك لأنكِ ما زلتِ مُعظمَ عالمي يا عزيزتي

Söylemeye çalıştığım kurt adam senin bir parçan, ama iç güzelliğini değiştirmez.
ما احاول قوله هو ان الذئب جزء منك .. وهذالا يغيرماتحملهبداخلك.

bir parçan bir işle meşgulken diğeri başka birşey yapıyordu
إذن انت تفهم هذا المفهوم عندما ينشغل جزء منك بعمل ما والجزء الأخر يعمل شيئا أخر وربما حتى تتوجه إلى مشاكل عملك صحيح؟

Onun senin bir parçan olduğunu kabul etmedikçe... onu asla kontrol edemezsin.
أنت لن تتعلم السيطرة عليه حتى تقبل حقيقة انه جزء منك

Eminim bir parçan bunu hatırlıyordur.
أنا أعرف أن جزءا منك يتذكر هذا

Hadi, hadi köklerini salsın ve büyüsün, senin bir parçan haline gelsin.
دعيه يتجذر و ينمو لكي يصبح جزءا منك

bir parçan bu bebeği istemiyor ve o parça onu öldürmeni söylüyor.
هناك جزءٌ منكِ لا يريد تلك الطفلة وهذا الجزء يريدكِ أن تشجّعيها على قتلها

bir parçan elinden gelen her şeyi düzgünce yaptığına inanıyor ve bir parçan da daha fazlasını yapmadığın için seni cezalandırıyor.
جزءٌ منك يعتقد أنّك فعلتَ ما استطعت بشكلٍ ملائم وجزءٌ آخر يؤنّبك لأنّك لم تفعل أكثر

Lafın gelişi Heart Holding bir parçan oldu diyelim.
حاول أن تتخيلها لمؤسسة القلب أن تصبح جزءً منك.

Belki senin de bir parçan babanı bırakıp gidemiyor gibi hissettin mi?
...هل شعرتِ أنكِ ربما كان هنالك جزء منكِ لا يريد تركه؟ ...

bir parçan denginle karşılaştığından şüpheleniyor.
لكن جزء منكم يشك كنت قد اجتمع مباراة الخاص بك.

Kimin umurunda ki? Bence bir parçan ona bunları anlatmamı istiyor çünkü bunun onu ne kadar inciteceğini biliyorsun.
اعتقد أن جزء منك يريدني ان اخبرها لانك تريد أن تجرحها

O karanlık daima bir parçan olacak.
تلك الظلمة ستظل جزءًا منك دومًا.

Ve her bir parçan ihanet.
و كل ذرة منك هي خيانة خالصة