Kendimden daha büyük bir şeyin bir parçası olduğumu hissediyorum ve dikkatimizi çalabilecek bir şeye karşı hepimiz sanki birbirimize arka çıkıyoruz, hepimiz orada varlık gösterebiliyoruz. | TED | وأشعر أنني جزء من شيء أكبر مني، ونحن جميعًا بمثابة درع لبعضنا البعض من أي شيء آخر قد يستحوذ على انتباهنا، ونستطيع أن نكون هناك فقط. |
Kendimi kandırmıyorum, işim dünyadaki en önemli iş değil, ama insanlara yardım eden bir yerde çalışıyorum ve bunun bir parçası olduğumu sanmıştım. | Open Subtitles | أنا لا أخدع نفسي، أعلم أن وظيفتي ليست أهم وظيفة في العالم لكنني اعمل في مكان يساعد الناس ودائماً مارأيت أنني جزء من هذا |
Eminim benim de ailenin bir parçası olduğumu söylemiştir. | Open Subtitles | أراهن أنها أخبرتك أنني جزء من الأسرة تلك أيضًا |
Buradaki herifler beni buraya getirdi çünkü soygunun bir parçası olduğumu düşünüyorlar. | Open Subtitles | ...... هؤلاء الرجال الموجودين معى هنا يعتقدون أنى جزء من خطة سرقة البنك... |
Yakın zamanda bu ailenin bir parçası olduğumu öğrendim. | Open Subtitles | حسنٌ, لقد اكتشفتُ حديثًا... أنني جزءٌ من هذه العائلة، |
Ne? Benim bir cinayet komplosunun bir parçası olduğumu mu düşünüyorsunuz? Peki, yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | ماذا , أنت تعتقد أني جزء من هذه المؤامرة حسنا , أنت مخطيء |
Ayrıca Norveçli Wilkes'lerin bir parçası olduğumu da bilmeni isterim. | Open Subtitles | بالأضافة يجب أن تعلمي بأنني أنتمي لعشيرة ويلكس النرويجيه |
Bir suç girişiminin bir parçası olduğumu mu ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل تلمحان إلى أنني جزء من إحدى -المشاريع الجنائية؟ |
Oranın bir parçası olduğumu düşünmeni istemedim. | Open Subtitles | لم أردك أن تعتقد أنني جزء من ذلك المشهد |
Ailenin bir parçası olduğumu sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنني جزء من عائلتك. |
Meredith, Alzheimer araştırmalarının bir parçası olduğumu söyledi. | Open Subtitles | قالت (ميريدث) أنني جزء من دراسة مرض الزهايمار |
Neredeyse katılıyordum, fakat sonra anda Ryan Hardy'nin Gizli Görev Kuvveti'nin bir parçası olduğumu hatırladım. | Open Subtitles | كدت أوقّع عليها، لكنّي تذكرت أنني جزء من فرقة (رايان هاردي) السرية. |
Bana göre Bates Moteli bir aile işletmesi ve bazı açılardan ben de bu ailenin bir parçası olduğumu hissediyorum ama birçok açıdan hissetmiyorum. | Open Subtitles | أقصد، كما أرى (نُزل بيتس) هو عمل عائلي وكنت أشعر أحياناً أنني جزء من هذه العائلة |
Bunun bir parçası olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني جزء من هذا |
Buradaki herifler beni buraya getirdi soygunun bir parçası olduğumu düşünüyorlar. | Open Subtitles | ...... هؤلاء الرجال الموجودين معى هنا يعتقدون أنى جزء من خطة سرقة البنك... |
Zaman yolculuğunuzun tamamında teknik destek için birincil dış kaynak değil de ekibin bir parçası olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننتُ أنني جزءٌ من فريق.. ليس فقط تلك "الرئيسية" التي تستعينون بها.. من أجل الدعم الفنّي بخصوص السفر بالزمن |
..ve benim de, sorunun bir parçası olduğumu farkettim... | Open Subtitles | هذا عندما أدركت أني جزء من المشكلة |
Yaralanmak umurumda değil, onlara buranın bir parçası olduğumu göstereceğim. | Open Subtitles | لا يهمني إذا ما تأذّيتْ. أريد فقط أن أريهم بأنني أنتمي إلى هناك، كما تعرفين. |