"bir parçasıdır" - Translation from Turkish to Arabic

    • جزء من
        
    • هو جزء
        
    • لهو جزء
        
    • كان جزء
        
    • جزءٌ من
        
    • جزءُ من
        
    • هي جزء
        
    • إنه جزء
        
    • وأن كان هذا
        
    • احد مخاطر
        
    • جزء أساسي
        
    Hayır, dur bakalım. Gün daha bitmedi. Gece günün bir parçasıdır. Open Subtitles لا, إحتفظ بهم فاليوم لم ينتهى بعد الليل جزء من اليوم
    Bu, hayatın bir parçasıdır. Önemli olan bittiklerinde ne yaptığımız. Open Subtitles انه جزء من الحياة المهم هو طريقة تعاملنا مع النهاية
    Belki de bir şeyi kendin öğrenmek aydınlanma yolculuğunun bir parçasıdır. Open Subtitles قد يكون تعلم المرء بنفسه.. هو جزء من الرحلة إلى التنوير
    Ve şaka yapılmış olmak, S.H.I.E.L.D. ajanı olmanın ayrılmaz bir parçasıdır. Open Subtitles وأن تتعرض لمقلب لهو جزء لا يتجزأ من كونك عميل لـ(شيلد)
    Asla günü yakalamazdım. Bu cazibemin bir parçasıdır. Open Subtitles لم أستمع إلى السرعة هذا كان جزء من متعتي
    - Ayrılmak bu işin bir parçasıdır ama bizimkisi... Open Subtitles أعني, إن الوداع جزءٌ من عملنا ووداعناكان..
    Kutsal kitabımız "Bir eş, kocası hayatta olduğu sürece onun bir parçasıdır." der. Open Subtitles كتابنا المقدّس يقول الزوجة جزءُ من زوجِها عندما يكون حيُّا
    Uluslararası hukuk belirtiyor ki o torba Birman topraklarının bir parçasıdır. Open Subtitles ينص القانون الدولي على أن الحقيبة هي جزء من الأرض البورمية
    O, içinde yaşadığımız dünyanın önemli ve olağan bir parçasıdır. Bilim insanları, son yıllarda buna benzer yüzlerce manipülatör keşfetti. Daha heyecan verici olanı ise, artık konaklarını nasıl kontrol ettiklerini tam olarak anlamaya başladılar. TED إنه جزء مهم وشائع من العالم حولنا، وقد وجد العلماء الآن مئات الأمثلة لمثل هذه المتلاعبات، وبشكل مثير أكثر، بدأوا بفهم كيف بالضبط تتحكم هذه المخلوقات بحاضناتها.
    Bu ilaçlarını senin tedavinin bir parçasıdır , ve konuşmadiğer parçasıdır . Open Subtitles هذه الادويه هى جزء من برنامج علاجك و التحدث هو الجزء الاخر
    Hızlı büyüyüoruz ve sonra duraklıyoruz -- bu bizim esnekliğimizin bir parçasıdır. TED لقد نمت بسرعة ثم توقفت وهو جزء من قدرتنا على البقاء
    İçgüdümüzün bir parçasıdır, bu nedenle bizim için çok önemlidir ve o yüzden her şeyi bu seviyede algılarız. TED إنها جزء من معدات النجاة خاصتنا، وهذا ما يجعلها مهمة بالنسبة لنا، ولهذا السبب نحن دائماً نصغي عند هذا المستوى.
    Yani bu terörizm sorunu da çözmemiz gereken küresel değerlerin bir parçasıdır. TED إذا فإن القلق تجاه الإرهاب أيضا يعد جزء من المشتركات الدولية، والذى يجب ان نتعامل معه.
    Kalbinizin hızlanmasına sebep olan adrenalin kadar stres tepkinizin bir parçasıdır. TED فهو جزء من استجابتكم للضغط مثله مثل الأدرينالين الذي يسرع ضربات قلوبكم.
    Ve hislerden uzaklaşmak, çözümün en önemli parçasıdır, bilime göre çözümün daha önemli bir parçasıdır. TED والابتعاد عن العواطف هو أهم جزء من الحل للعلم كجزء مهم من الحل.
    Hayır, doktor bu sürecin çok önemli bir parçasıdır, inan bana. Open Subtitles لا, الدكتور هو جزء هام جداً من هذه العملية, ثقي بي.
    Seçim yapmak hayatın bir parçasıdır. Open Subtitles أتخاد القرارات لهو جزء من الحياة.
    Ortaokullar bile bu dünyanın küçük bir parçasıdır. Open Subtitles بالرغم من ذلك المستوى العالي ، فلقد كان جزء صغير من العالم
    Herkes anakarayı oluşturan bütünlüğün bir parçasıdır." TED بل كل إنسان كقطعةٍ من القارة ، جزءٌ من الأصل."
    Hareket etmek romantik doğamın bir parçasıdır. Sadece korkuyorsun. Open Subtitles الحركه جزءُ من طبيعتِي الرومانسيةِ. أنت فقط خفتَ.
    Etrafımızdaki dünyayı arşivlemek insanoğlunun doğasının bir parçasıdır. TED إن أرشفة العالم من حولنا هي جزء من الطبيعة البشرية.
    Tüm bunlar terörist eylemlerin bir parçasıdır, baylar. Open Subtitles إنه جزء من الأعمال الإرهابية يا سيدان.
    Müfettiş, kişilikleri yargılamak benim işimin bir parçasıdır. Open Subtitles أيها المفتش، الخبير النفسى يصادف هذا وأن كان هذا عملي.
    Maalesef, ölüm her zaman bu tür işlerin bir parçasıdır. Open Subtitles في هذا المجال , للاسف الموت هو احد مخاطر المهنة
    Gizli kimlikle sızma işinde hedefinizi rahat hissettirmek bilgi almanın çok önemli bir parçasıdır. Open Subtitles في اي تسريب, أن تصبح مريحا مع هدفك, هو جزء أساسي في اخذ المعلومات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more