"bir parçasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • قطعة من
        
    • جزءاً من
        
    • جزءً من
        
    • قطعه من
        
    • جزء من
        
    • جزءًا من
        
    • قطعة واحدة
        
    • جزء منه
        
    • بجزء من
        
    • قطعة منه
        
    Şimdi, Gwen, başlamadan önce, Bulmacanın bir parçasını göstermek istiyorum. Bu zarfın içerisinde ve zarfın yanına yaklaşmayacağım. TED الآن، غوين، قبل أن نبدأ، أريد أن أُشير الى قطعة من الأحجية، التي توجد هُنا في هذا المُغلف، وأنا لن أقترب منها، حسنًا؟
    Neden? Ruh, yani insan ruhu, kutsal-ilahi ruhun bir parçasını temsil eden, ilahi ruhun bir parçasıdır. TED لماذا؟ لأن الروح والنفس البشرية ، يجسد قطعة من النفس الالهية ، قطعة من الروح الإلهية.
    Aslında sizin anılarınızın bir parçasını alıyorum ve onu öykünün çerçevesinin içine yerleştiriyorum. TED لقد كنت فعلاً أقتطع جزءاً من تاريخك وأضعه بداخل قصة.
    Önemsediğim, hayatının bir parçasını benden saklıyor olman. Open Subtitles ولكنني أمانع أن تخفي جزءاً من حياتكِ عني
    Sanat eserim bir gün kaybolacak, şu an İbrahim amcanın evinin önünde birisi, evine ikinci bir kat ekliyor. Yani projenin bir parçasını kapatıyor ve geri dönüp üzerini boyamam gerekecek. TED في نقطة ما، ستختفي تلك القطعة الفنية وستتلاشى، وفي الواقع هناك شخص يبني طابقًا ثانيًا قبالة منزل العم إبراهيم، وبهذا سيغطي جزءً من الرسم، لذا فربما علي أن أعود لأعيد رسمه.
    Üçüncü kurşun dördüncü kaburganın solundan çıktı kostal kıkırdakları parçaladı sol atriyumun bir parçasını kopardı ve skapulanın kostal yüzeyine takılı kaldı. Open Subtitles الرصاصة الثالثة أزيلت من يسار الضلع الرابع محطمة للغضروف أخذه قطعه من بطين القلب و أقحمت نفسها
    Diyor ki, maddenin herhangi bir parçasını çok küçük boyutta incelerseniz, öncelikle moleküllere rastlar sonra da atomları ve atom altı parçacıkları bulursunuz. TED تقول انك اذا اختبرت اي جزء من مادة بدقة متناهية في البداية سوف تجد جزيئات ومن ثم سوف تجد ذرات و جسيمات ذرية
    Hapishane ticaretinin bir parçasını AB'ye vermenizi istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعطي عصابة الأيبي جزءًا من تجارة السجن
    Dr Hoffman bulunan parçanın, çok önemli olduğunu bildiğinden dolayı her bir parçasını koruma altına aldı. Open Subtitles الدكتور هوفمان ، يراقب العينة التي ستكون أهم عينة لم تكتشف بعد آخذا كل حذره للمحافظة عليها في قطعة واحدة
    Onların medikal dayanaklarının her bir parçasını yerle bir ettik. Open Subtitles لقد تحرينا على كل قطعة .من قضيتهم الطبية
    Her üç boyutlu sayfa, çözümün bir parçasını barındırıyor. Open Subtitles كل ثلاثة صفحات ثلاثية الابعاد تحتوى على قطعة من المبادئ
    Dinler misiniz? iskeletin bir parçasını analize gönderdim. Open Subtitles أعذرْني، أَخذتُ قطعة من الهيكل العظمي للتحليلِ العلميِ.
    Düşün, bütün geçen yüzyıllardan sonra, geçmişimizin bir parçasını bulmak. Open Subtitles تخيل .. بعد كل تلك القرون ، العثور على قطعة من ماضينا
    Parmağındaki derinin bir parçasını nitrojen tankının üzerinde bulduk. Open Subtitles وجدنا قطعة من إصبعك على النيتروجين المسال
    Takip ettikleri şey bir köpek balığıymış ve muhtemelen fokun bir parçasını koparmış. Open Subtitles و لابد أنه قضم جزءاً من الفقمة و به جهاز التعقب
    Çünkü Dünya, ikizinin bir parçasını yutarak önemli ölçüde büyük bir gezegen hâline geldi. Open Subtitles هذا لأن الأرض استهلكت جزءاً من توأمتها، وأصبحت كوكباً أكبر بكثير.
    Dünya ikizinin bir parçasını yuttuğu için gezegenimizin, atmosferini zapt edebilecek kadar yerçekimi vardı. Open Subtitles لكن لأن الأرض استهلكت جزءاً من توأمتها، كان لكوكبنا جاذبية كافية لتمسك بغلافه الجوي.
    Hayatta kalmak için başka bir insanın bir parçasını yiyecek olsanız, neyi yerdiniz? Open Subtitles إذا كان عليكم أن تأكلوا جزءً من جسد شخص للبقاء حياً أي جزء ستأكلون ؟
    Sen konuşmaya başlamadıkça bir parçasını bile çıkartmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أتركك لمس قطعه من ملابسي حتى تبدأي بالتكلم
    Yaşamının bir parçasını görmek istiyorum. Seni, sen yapan ne görmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أرى جزء من حياتك أريد أن أرى ما مررت به
    Hayır, istemezdim. Bulmacanın bir parçasını çözdüğüne inanıyorum. Open Subtitles كلّا، لا آمل ذلك، أعتقد أنّك رأيت جزءًا من الأحجية.
    hiç bir parçasını, gelişmemiş göremezsiniz. Open Subtitles أنظر إلي من كل زاوية و لنْ ترى قطعة واحدة من جسدي غير متطورة
    "Onu bütün halinde istiyorum... bütün halinde alıp götürdüler sadece bir parçasını istemiyorum. " dedim. Open Subtitles بأنني أريد جثمانه كله لقد أخذوه كاملاً و لا أريد بدوري أن أستعيد على جزء منه فقط
    Gelecekte bilim adamları ışık frekansı ile beynin bir parçasını kontrol eden bir program yapmayı başardılar. Open Subtitles في المستقبل ، العلماء سينتجون برنامج ينتج نمط من ترددات الضوء الذي يتحكم بجزء من المخ
    bir parçasını görebilir miyiz? Open Subtitles هل يمكنني مشاهدة قطعة منه من فضلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more