"bir pasaport" - Translation from Turkish to Arabic

    • جواز سفر
        
    • وجواز سفر
        
    • ان جواز السفر
        
    İlk olarak, Karpatya yolculuğu için özel bir pasaport. Open Subtitles الأولى جواز سفر خاص يتضمن رحلة إلى كاراثيا الخميس القادم
    Bu bir şey demek değildir. Gulf veya Exxon sana sahte bir pasaport vermiş olabilirler. Open Subtitles هذا لا يعني شيئا ، جولف او اكسون يمكن الحصول على جواز سفر مزيف.
    Sadece bir pasaport ve o yarım 100 dolar parçasını. Open Subtitles فوجدت هناك مجرد جواز سفر ونصف ورقة من فئة المئة دولار
    Devlet 48 saat içinde ona yeni bir pasaport çıkarıyor... ve üstüne yolculuk parası veriyor. Open Subtitles وزارة الخارجية أصدرت له جواز سفر جديد في 48 ساعة وأقرضوه بعض المال ليسافر
    Özel hava ulaşımı. 20.000 Dolar nakit. Başka isimde bir pasaport. Open Subtitles وسيلة نقل خاصة، و20 ألف دولار نقداً، وجواز سفر لا يحمل اسمي الحقيقي.
    Bay Engel, eğer şu an doğru algılıyorsam... size bir pasaport mu alıyorum acaba? Open Subtitles سيد إنجل لو كان دماغي يعمل بشكل صحيح فإني سأقوم بشراء جواز سفر
    Bu yerel eczanede çekilmiş bir pasaport fotosu. Open Subtitles إنها صورة جواز سفر تم التقاطها في صيدلية.
    İçinde temiz bir pasaport ve 10.000 dolar nakit var. Open Subtitles ويوجد بداخلها جواز سفر أصلى و10.000 دولار نقدا
    bir pasaport ayarlayıp Amerika'ya gitmemi sağlamalısın. Open Subtitles عليك ان تحصل لي على جواز سفر,وان تأخذني لامريكا
    Yine de, senin için yeni bir pasaport ve biraz para ayarladım ve yeni bir kimlik. Open Subtitles لدى جواز سفر جديد وبعض المال لكى بالاضافه الى هاوية جديده
    Bu mümkün. Belki sahte bir pasaport gibi bir şey uydurmalıydım Open Subtitles كان يجدر بي محاولة الحصول على جواز سفر مزور
    Sana yeni bir pasaport ve yeni bir kimlik ayarlayacak. Open Subtitles سأقدمكِ إلى صديق مُزوّر سيعطيك جواز سفر جديد ويعطيك هوية جديدة بالكامل
    Birkaç yıl önce Yurtiçi Güvenlik'in lideri için bir pasaport yaptı. Open Subtitles قبل بضعة سنين زوّر جواز سفر لرئيس الأمن الداخلي
    Anlamıyorsunuz. Yalnızca sizin için tek bir pasaport ve o uçakta da tek kişilik bir yer var. Başka kimseyi alamayız. Open Subtitles أنتِ لا تفهمين هناك جواز سفر واحد لكِ فقط
    bir pasaport edinmek için küçük bir hediyeymiş gibi geldi bana. Open Subtitles ثمن رخيص ليُدفع مقابل جواز سفر, كما أعتقد -ليس أنت أيضاً
    En yakın zamanda sahte bir pasaport hazırlayıp Meksika'ya taşınıyorum. Open Subtitles عندما أصنع جواز سفر مزور قريباً سأنتقل للمكسيك
    Bu yaz mühürlenmemiş bir pasaport olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن أن يكون هذا بسبب جواز سفر محدد لم يُختم هذا الصيف؟
    Yeni bir kredi kartı, yeni bir pasaport ve yeni bir kimlikle başlıyoruz. Open Subtitles إذاً، سوف أزودك ببطاقات إئتمان جديدة جواز سفر جديد، وهوية جديدة.
    Onu bu kadar çabuk geriye döndürebilecek kalitede bir pasaport yok. Open Subtitles لا يوجد طريقة لعمل جواز سفر جيّد بهذه السّرعة
    Hayır, sadece uçak bileti ve sahte bir pasaport vermek için uğramıştım. Open Subtitles لا، توقفت فقط لإعطائها تذكرة طيران وجواز سفر مزيف
    Aslında bir pasaport nefis olurdu. - Yanında taşıdığını sanmıyorum. Open Subtitles -اعتقد ان جواز السفر سيفي بالامر لا اعتقد انه يحمله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more