Buranın güney doğusunda bir patlama vardı. | Open Subtitles | كان هناك إنفجار في المنطقة الجنوبية الشرقية |
Her şey aşağı indi, cam patlamaya başladı, insanlar yaralandı, bunlara ilave olarak, eşyalar geldi ve büyük bir patlama vardı, her şey karanlığa gömüldü. | Open Subtitles | كل شيء سقط، الزجاج تضرر الناس و أشياء سقطت عليهم وكان هناك إنفجار كبير، وكل شئ أظلم ظلام حقيقى مثل الدخان |
başlangıçta bir patlama vardı, 3 dakika içinde maddenin %98 i ortaya çıktı artık bir evrenimiz vardı. | Open Subtitles | في البداية كان هناك إنفجار و خلال 3 دقائق نسبة 98 بالمئة من المادة الموجوة أو سوف تكون تم إنتجها |
Tamam-- ama bu, ilk değil, ilk patlama değil ve aynı binada ikinci bir patlama vardı. | Open Subtitles | حسنا... هذا،لا الأول،الإنفجارالأول وكان هناك إنفجار ثانى في نفس البناية |