"bir piknik" - Translation from Turkish to Arabic

    • نزهة
        
    • بنزهة
        
    • نزهات
        
    Senin için bir piknik gezisi değildi biliyorum ama artık evdesin. Open Subtitles أعرف أنها لم تكن نزهة بالنسبة لكِ, ولكنك في منزلك الآن.
    Son sınıf öğrencilerinden biri, bir piknik masasına çıktı ve güvenlik beklentilerini anlattı. TED وقفز أحد الكبار على طاولة نزهة وتحدث عن توجيهات السلامة.
    Bu etikten çok görüntü içindir, fakat bir piknik masasında değilseniz, tabağın altında hiçbir şey olmaması nadir görülen bir şeydir. TED إن هذا يتعلق بالمظهر أكثر من الآداب، لكنه من النادر ألا نرى شيئا تحت الطبق إلا إذا كنت تأكل على طاولة نزهة.
    O zaman oradayken bir piknik yapmamız için ayarlamalar yapmam iyi olmuş. Open Subtitles إذن يسرّني جدًا بأنني رتبت لنا بأن نحظى بنزهة حينما نحنُ هنالك،
    Akşam yemeğini kaçırdın ben de düşümdüm ki sana bir piknik hazırlayarak sürpriz yapayım. Open Subtitles لقد فاتك العشاء لذا فكرت بان أفاجأك بنزهة صغيرة
    Yakında harika bir piknik yapacağız. Open Subtitles نحن لها واحدة من نزهات كبيرة لدينا في وقت قريب.
    Zaten kuzeye gideceklerdi. Geçerken bizi de nehrin orada bildiğim mükemmel bir piknik yerine bırakacaklar. Open Subtitles فريق المداهمات ذاهب للشمال على أية حال لذا سيأخذوننا معهم ويلقونا لنأخذ نزهة على النهر
    Felekten bir gün çalarız öğlen güzel bir piknik yaparız. Open Subtitles نقضي يوماً جميلاً نأخذ غذاء نزهة جميل ، ولربما يمكننا استئجار سيارة لهذا اليوم
    Güzel bir piknik yapacağız, eve gidince göreceksin, kendini toparlamış olacak. Open Subtitles سوف نقضي نزهة لطيفة، وعندما تعود للبيت، ستكون حصلت على الراحة المطلوبة
    Ve sonra parkta, bir piknik vardı ve o zaman adil durdu. Open Subtitles و بعد ذلك ذهبنا في نزهة إلى الحديقة و بعدها توقفنا في المعرض
    Ben de 1 saatliğine Boulder'a gidip geleyim. Dönüşte de büyük bir piknik yaparız. Open Subtitles و أنا سأقود لبولدر و بعدها سيكون عندنا نزهة كبيرة
    Eğer romantik bir piknik düşünüyorsanız, lavantalı olanı önerebilirim. Open Subtitles هذه لأجل نزهة عاطفية ، هل لي أن أقترح الأرجوانية؟
    Bunu parkta yapabilirdik, çimenlerde gerçek bir piknik gibi olurdu. Open Subtitles أتعلمين, كان بإمكاننا فعل هذا في المنتزه مثل نزهة حقيقية في الخارج على العشب
    Onunla birlikte romantik bir piknik mi? Open Subtitles تُنزلها بالأسفل هناك من أجل نزهة رومانية رومانسية؟
    Yarın doğu çimliğinde hafif müzik eşliğinde bir piknik var. Open Subtitles غدا هناك نزهة جامعية وسيكون هناك فرقة غنائية
    Belki küçük bir piknik yaparız. Open Subtitles وانت يجب ان نذهب الى مكان ما معا ربما نزهة صغيرة نحن الثلاثة
    Zaten kuzeye gideceklerdi. Geçerken bizi de nehrin orada bildiğim mükemmel bir piknik yerine bırakacaklar. Open Subtitles فريق المداهمات ذاهب للشمال على أية حال لذا سيأخذوننا معهم ويلقونا لنأخذ نزهة على النهر
    Şey, hâlâ belirsiz ama uzun, güzel bir yürüyüşle başlayacağız sonra da kahvaltı için minik bir piknik yapacağız. Open Subtitles في الواقع، نوعاً ما مازال الأمر غير مؤكد، لكننا سنباشر بنزهة طويلة، ومن ثم سنحظى بوجبة فطور خفيفة في الهواء الطلق
    Ve hayat bir piknik değil ama şunu da söyleyeyim ki ölüm de bir piknik sayılmaz. Open Subtitles والحياة ليست نزهة لكن دعني اخبرك الموت ايضا ليس بنزهة
    ! İyi, biz hepimiz bir piknik yapmaya karar verdik , Central Park ta! Open Subtitles فكرنا بالقيام بنزهة الى المتنزه المركزى
    Ona bir piknik sepeti hazırlayacağım ve iş yerinde sürpriz yapacağım. Open Subtitles سارتب سلة نزهات وأفاجأها في عملها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more