"bir polisten" - Translation from Turkish to Arabic

• من شرطي

bir polisten rozet çalmıştık ve bu her türlü bela demekti.
سرقنا شارة من شرطي وهذا قد يقودنا الى شتى المتاعب

Tek yaptığım bir polisten kaçmaktı. Başım belada falan değildi.
كلّ ما فعلته اليوم هو الهروب من شرطي لم أكن حتى واقعة في كلّ تلك المشاكل

Annesinden duymalı bir polisten değil.
يجب أن يعلم بذلك من خلال والدته ، وليس من شرطي

Bisikletli bir polisten daha kötü bir şey olamaz.
الآن أنت في الخلف أوووه أوه، ليس هناك شئ أكثر حزناً من شرطي على دراجة

Köpeği istismar eden bir polisten çaldığını ve polisin onu almaya geldiğini söyledi.
قال أنه سرق الكلب من شرطي قام بتعذيبه، و أن الشرطي كان عائداً لأخذه

Kimse bir polisten daha fazla boka batmis olamaz. TV'de oynayan polis haric.
لا يوجد من هو مليء بالهراء أكثر من شرطي

Şu anda bir polisten çaldığım parlak kırmızı bir arabanın içindeyim.
أنا في سيارة حمراء ناصعة سرقتها من شرطي

Hapse koyduğu adamın karısını beceren bir polisten akıl almaya ihtiyacım yok.
لستُ بحاجة لدرس من شرطي الذي يقيم ! علاقة مع زوجة شخص وضعه في السجن

Buster, öğretmen gibi davranan gizli bir polisten rozet bile almıştı.
بستر) تلقى شارة من شرطي متخفي) الذي كان يتظاهر بأنه مدرس

Bunlar asla bir polisten duymak istemeyeceğiniz sözler.
هذه كلمات لا تريد سماعها أبداً من شرطي.

Ölü bir polisten çaldım.
سرقتها من شرطي ميت

Kimse bir polisten daha fazla b. ka batmış olamaz.
لا أحد مخادع أكثر من شرطي

Abisinin onu sersem bir polisten çaldığını söylemişti.
قال أن أخيه سرقه من شرطي غبي

Sen bir polisten daha iyisini hak ediyorsun Altıngöz.
تستحقين رجلاً أفضل من شرطي

Boktan bir maaşı olan bir polisten iyidir.
أفضل من شرطي براتب قليل.

bir polisten aldım.
لقد أخذته من شرطي

bir polisten diğer bir polise...
تعلم، من شرطي لشرطي

Dürüst ol bana. bir polisten diğerine.
أخبريني بشيء من شرطي لشرطي

bir polisten ödünç aldım.
اقتضرته من شرطي