Ben ve bu kampüsteki diğer herhangi bir profesör size erdemli aklınızı geri alıp onu korumanızı öğretmek için buradayız. | Open Subtitles | أنا و كل أستاذ في هذه الجامعة هنا لمساعدتكم لتجدوا و تستعيدوا و تحتفظوا بعقلكم الراجح |
Benim tanıdığım biri var. Şehirde bir profesör. | Open Subtitles | قد أعرف أحدٌ ما أستاذ في المدينة |
Ya tatlı unutkan bir profesör ya da bayağı kurnaz bir yalancı. | Open Subtitles | لأنه يمكن أن يكون أستاذاً خانته ذاكرته أو أنه حقاً كاذب محتال. |
İncirlerden biri bir eş, mutlu bir yuva ve çocuklardı bir başkası ünlü bir ozan öteki parlak bir profesör öbürü Avrupa, Afrika ve Güney Amerika biri Konstantin, Sokrates, Attila ve garip adları, değişik meslekleri olan daha bir yığın âşık. | Open Subtitles | احدها كان زوجا و منزل سعيدا و اطفال اخر كان شاعرا مشهورا و اخر كان بروفيسور لامعا |
Saygı duyulan bir profesör, çok zeki bir genetikçiydi. | Open Subtitles | أستاذ محترم و عالم جينات عبقري |
Kitap karışık tepkiler alacak, bir edebiyat tartışmasını ateşleyecekti diyecekti Danimarkalı bir profesör makalesinde. | Open Subtitles | إذ إكتسب الكتاب عدة أراء مختلفة وأثار نقاشات أدبيه علق أستاذ من الدنمارك في مقالته قائلاً: |
bir profesör veya benzeri bir iş arıyorsan, o zaman belki sana yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن وظيفة كأستاذ أو شيء من هذا ربما بأمكاني مساعدتك |
Bundan sonra bir profesör peydahlandı. Onun adını duymuşsunuzdur. Dr.Ikuma Heihachiro. | Open Subtitles | بعد ذلك ، ظهر البروفسور سمعتِ عنه ، إيوكوما هيهاشيرو |
Kopenhag'da Leslie Knope adında bir profesör var. | Open Subtitles | هناك بروفيسور في كوبنهاجن اسمه ليزلي نوب |
Resimlerin,Rockland Üniversitesindeki bir profesör'ün resmilerinde de beliriyor. | Open Subtitles | صوركِ كانت تظهر لدى بروفيسورة في جامعة روكلاند |
2008'de, Santa Clara Üniversitesi'nde bir profesör, itaat deneylerini yineledi ve neredeyse aynı sonuçları aldı. | Open Subtitles | في عام 2008 أستاذ في جامعة "سانتا كلارا قام بتقليد تجارب الطاعة وحصل تقريباً على نفس النتائج |
bir profesör öğrencilerine bir basket maçını izlettirip atılan pasları saydırmış. | Open Subtitles | أستاذ في (هارفارد) يجري تجربة: طلب من مجموعة طلاب مشاهدة مباراة كرة سلة و حسب عدد تمريرات الكرة |
Ya tatlı unutkan bir profesör ya da bayağı kurnaz bir yalancı. | Open Subtitles | لأنه يمكن أن يكون أستاذاً خانته ذاكرته أو أنه حقاً كاذب محتال. |
Kendisi bir profesör, bu yüzden... | Open Subtitles | لقد كان بروفيسور لذا... . |
Saygı duyulan bir profesör, çok zeki bir genetikçiydi | Open Subtitles | أستاذ محترم و عالم جينات عبقري |
Yukarıda üniversiteden bir profesör var. | Open Subtitles | هناك أستاذ من الجامعة بالأعلى |
O halde gerçekten öğrencilerini düşünen bir profesör olarak onları itirafçı olmaları için nasıl teşvik edebilirim, üstelik dünyanın onlar hakkında aslında ne düşündüğünü bilerek? | TED | إذا كيف أستطيع كأستاذ يهتم بالفعل بطلابه بتشجيعهم أن يكونوا من فئة الواشين بالآخرين عندما أعلم تماماً كيف يشعر العالم حيالهم |
Bu bir profesör için. Bu, bir profesör için oldukça hoş bir hediye. | Open Subtitles | هذه هديه غير مرغوب بها من اجل البروفسور. |
Tulane'de, pagan sembollerinde uzmanlaşmış bir profesör var. | Open Subtitles | اعرف بروفيسور في تولين متخصص برموز الملحدين |
Kendi başına bir profesör olabilirsin. | Open Subtitles | يُمكن أن تكوني بروفيسورة بنفسكِ. |