Bu gördüğünüz Medtronic tarafından yapılan ve boyutu bir peniden daha ufak bir prototip. | TED | هذا نموذج أولي أصغر حجما من قطعة نقدية مطور من طرف ميدترونيك. |
Aklımıza bu fikrin gelmesinin ardından, bir prototip geliştirmek için çok uzun bir çalışma süresi başladı. | TED | بعد تلك اللحظة من الإلهام، جاء وقت طويل جدا من الجهد لتطوير نموذج أولي. |
Proje 660 daha test aşamasında, kafandaki aygıt bir prototip. | Open Subtitles | ،المشروع 660 ليس سوى مرحلة اختبار والزرع مجرد نموذج مبدئي |
Ve işte bir prototip. | TED | و هنا نموذج مبدئي. |
Bu çılgın fikri denemek ve fizibilitesini araştırmak için kücük bir prototip araç geliştirdik. | TED | لذا لاختبار هذه الفكرة المجنونة، طورنا عربة الكثبان الرملية الصغيرة إلي سيارة النموذج الأولي لاختبار الجدوى. |
Nötron teknolojisi kullanılmış bir prototip. | Open Subtitles | إنها نموذج يرتكز على تقنية النيترون |
Genellikle gelişigüzel tasarlanmış bir prototip bir başlangıç noktasıdır, ama bu durumda... | Open Subtitles | عادة ما ينفع إنجاز نموذج أصلي نقطة انطلاق, لكن في هذه الحالة |
Bu gün bir prototip üzerinde çalışıyor olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يفترض أن أعمل على نموذج أوليّ اليوم |
Böyle bir prototip yapmaya başladım. | TED | بدأت ببناء نموذج بدائي مثل هذا |
Bu çalışan bir prototip. Tüm atlayışlar için kullanacağım. | TED | انه نموذج عملي .. وجاهز .. وسوف استخدمه في كل تجارب القفز |
A.B.D hükümetinden çalınan sofistike bir prototip. | Open Subtitles | انها نموذج متطور سرقت من الحكومة الأمريكية |
Ticari bir prototip yapılmasını engelleyen öncelikli etkenler ağırlık, uçuş süresi, mesafe ve basit kontroller. | Open Subtitles | فالعقبات الوحيدة لإنتاج نموذج أولي ذو قابلية تجارية هي الوزن، مدة الطيران، المسافة و آلية التحكم البسيطة |
Asla elde edemezsin. Tek bir prototip var, o da bende. Asla ona ulaşamazsın. | Open Subtitles | أنك لن تحصل عليه ، هناك نموذج أولي واحد إنه لي ، و أنت لن تراه أبداً |
Kimyasal saldırılara karşı deriye uygulanan panzehirleri yaymayı sağlayan bir prototip. | Open Subtitles | نموذج أولي لنشر المضادّات الموضعية للهجمات الكيمياوية |
Sanırım üreyen bir prototip yaratamazdınız, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنك ما كنت لتنتج نموذج أولي قادر على التُناسل، صحيح؟ |
Bu yüzden bir prototip yapmaya karar verdim. | TED | لذلك قررت بناء نموذج مبدئي. |
Bu bir prototip. | Open Subtitles | هذا نموذج مبدئي |
Ve bu kadar basit bir prototip onun istediği şey hakkında çok daha etkili bir şekilde konuşmasını sağlıyor. | TED | ومجرد إمتلاكها لهذا النموذج البسيط جدا يسمح لها بالتحدث عما تريده بطريقة فعالة للغاية. |
Nötron teknolojisi kullanılmış bir prototip. | Open Subtitles | إنها نموذج يرتكز على تقنية النيترون |