"bir puan" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقطة واحدة
        
    • مجرد نقطة
        
    • نقطة لصالح
        
    • نقطة بالنسبة
        
    • نقطه واحده
        
    • أحرزْ واحد
        
    Kendi rozetiniz de üç puan. Geri kalan tüm rozetler bir puan değerinde. Open Subtitles وبطاقة المتسابق نفسها قيمتها ثلاث نقاط، وأيّ بطاقة فيما خلاهما قيمتها نقطة واحدة.
    Son oylamalarda, Mays Gilliam sadece bir puan yükseldi, yüzde 10 oldu. Open Subtitles في ألإستفتائات ألأخيرة , ميز جيليام فقط نقطة واحدة ,10 % ألمائة
    O mektupları okumak bir onurdu çünkü seni diğerlerinden ayıran şeyin tek bir puan olmadığını artık biliyorum. Open Subtitles كان من الشرف قراءة هذه الرسائل لأنني الآن أعرف أن ما يفرقك عن الآخرين ليست مجرد نقطة واحدة
    Beni sınıfın kalanından ayıran tek şey bir puan mıydı? Open Subtitles الشئ الوحيد الذي يفصلني عن بقية فريقي هو مجرد نقطة واحدة، نقطة واحدة؟
    Yana tekme. bir puan Lawrence. 2-2. Open Subtitles ضربة جانبية، نقطة لصالح "لورانس" تعادل 2-2
    O mektupları okumak bir onurdu çünkü seni diğerlerinden ayıran şeyin tek bir puan olmadığını artık biliyorum. Open Subtitles كان من الشرف قراءة هذه الرسائل لأنني الآن أعرف أن ما يفرقك عن الآخرين ليست مجرد نقطة واحدة
    Dövüşte mutlak bir hakimiyet kuran Pittsburgh'lu namağlup liseli, harika çocuk Tommy Conlon, turnuva başından beri daha tek bir puan bile kaybetmedi. Open Subtitles هيمنة مطلقة من قبل تومي كونلن, طالب بيتسبرغ الجديد الذي لم يُهزم. ولم يخسر نقطة واحدة في البطولة كلها.
    Anlamıyorsun. bir puan yükseldiler ve hata payı içindeler. Open Subtitles أنت لا تفهمين لقد أصبحوا ورائنا بفارق نقطة واحدة
    Geri alamayacağını kabul edersek. 118 numaralı kart ikimiz için de bir puan değerinde. Open Subtitles أظنّنا لن نعيد البطاقة رقم 118 بالرغم من أنّها تعادل نقطة واحدة فقط.
    "Temiz vuruş" adındaki şahane darbeler, bir puan değerindedir. Open Subtitles هذا الهجوم الرائع الذي نتج عنه ضربة مباشرة قيمته نقطة واحدة.
    On puana ulaşırsa maçı kaybederim. Sadece bir puan kaldı. Open Subtitles "لو نال نقطة أخرى فسأخسر، تفصلني عن الخسارة نقطة واحدة"
    Eksi bir puan, bel altı. Duydunuz mu? Open Subtitles نقطة واحدة لأنها لكمة مخالفة أتسمعون هذا؟
    Bu, böcekler için bir puan. TED إذاً هذه نقطة واحدة عن الحشرات.
    Ehliyetinizde bir puan kaldı. Open Subtitles لديك نقطة واحدة باقية على رخصتك
    Ehliyetimde sadece bir puan kaldı. Open Subtitles لدي نقطة واحدة فقط باقية على رخصتي
    Ehliyetinizde bir puan kaldı. Open Subtitles لديك نقطة واحدة باقية على رخصتك
    Ehliyetimde sadece bir puan kaldı. Open Subtitles لدي نقطة واحدة فقط باقية على رخصتي
    Kötü adamlar bir puan kazandı. Open Subtitles نقطة لصالح الأشرار
    Evet, aldatan kocalara bir puan. Open Subtitles حسنًا، لدينا نقطة بالنسبة إلى خيانة الزوجين.
    Korkarım ki bir puan kaybettin o tam olarak bir puan alıyorsun. Open Subtitles ,فانا أخشى بأنك ستخسر نقاط على ذلك لذا تحصل على نقطه واحده
    İtalyanlara bir puan. Open Subtitles أحرزْ واحد للإيطاليين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more