Ona bir sürü mesaj bıraktım fakat bir haftadır geri dönmedi bana. | Open Subtitles | لقد تركتُ لها عدة رسائل لكنها لم تعاود الإتصال بي منذ أسبوعاً. |
O (Büyük) Bay Holmes. Anladığım kadarıyla dün ona bir sürü mesaj bırakmışsınız | Open Subtitles | السيد " هولمز " الشهير أفهم بأنك تركت عدة رسائل |
Ona bir sürü mesaj bıraktık ve önümüzdeki iki gün ondan haber alamasaydık polisi arayacaktık. | Open Subtitles | لقد تركنا لها رسائل عديدة وإذا لم نتلق جواباً خلال يومين، فسياستنا أن نتصل بالشرطة |
Olivia'ya bir sürü mesaj bıraktım ama ona ulaşamadım. | Open Subtitles | تركت رسائل عديدة لـ(أوليفيا)، لكنّ لم أستطع التحدّث معها |
Alicia ve ben endişeleniyor. bir sürü mesaj yolladık sana. | Open Subtitles | أنا والشيا قلقين عليك لقد تركنا لك الكثير من الرسائل |
-Kasette bir sürü mesaj kayıtlı. | Open Subtitles | كان يبدو وكأنه كان هناك الكثير من الرسائل على ذلك. |
Ona bir sürü mesaj bıraktım. SMS yolladım. | Open Subtitles | لقد تركت له عدة رسائل |
Size bir sürü mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | تركت لك عدة رسائل هذا الأسبوع |
Merhaba ben Rufus Humprey, eşim Lily için bir sürü mesaj bıraktım ama henüz bana dönmedi. | Open Subtitles | مرحباً , أنا (روفس همفري) ,تركت عدة رسائل لزوجتي (ليلي) ولم أحصل على أي رد |
Sana bir sürü mesaj bıraktım. | Open Subtitles | تركت عدة رسائل |
Mel'den bir sürü mesaj aldım. | Open Subtitles | (تلقيتُ عدة رسائل من (ميل |
Asistanınıza bir sürü mesaj bıraktım. | Open Subtitles | تركت لمساعدك رسائل عديدة |
Hayır. Ona bir sürü mesaj bıraktım. | Open Subtitles | -كلاّ، ولقد تركتُ له رسائل عديدة . |
Seni aramaya çalıştım. bir sürü mesaj attım. | Open Subtitles | هاي لقد حاولت الاتصال بك , لقد تركت الكثير من الرسائل لك |
Dediklerine göre bir sürü mesaj atıp evde buluşalım falan demişsin. | Open Subtitles | يقولون بأنّكِ كُنتِ ترسلين له الكثير من الرسائل وتستمريٍن |
- bir sürü mesaj atmış. | Open Subtitles | هناك الكثير من الرسائل من هذا الشخص. |
Hayır, Aslına bakarsan o videodan birkaç saniye sonra ona bir sürü mesaj geldi o da cevap yazmaya başladı ve sonra çekip gitti. | Open Subtitles | لا، لا! في الحقيقة، بعد ثوان من ذلك، تلقى هذا الرجل الكثير من الرسائل النصية على هاتفه |
- Sophie nasıl? bir sürü mesaj attım. | Open Subtitles | لقد تركت لها الكثير من الرسائل |