Choi Hye Joo'nun ne iğrenç bir sürtük olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لاتعرف كم هي حقيرة وشريرة , تشوي هاي جو |
Ama bana inanın, yüzeyini kazırsanız altından zehir saçan bir sürtük çıkar. | Open Subtitles | لكن تحت السطح هي عجوز حقيرة مسممة، صدقني |
Kitty, okuldaki herkes iki yüzlü, yalancı ve kimsenin güvenmediği bir sürtük olduğun için senden nefret ediyor. | Open Subtitles | الجميع في المدرسة يكرهونك لأنك حقيرة صاحبتة وجهين وكاذبة ولا أحد يستطيع أن يثق بك. |
Varolmak için, ya bir fahişe ya da tam bir sürtük olmak zorudasın. | Open Subtitles | ليكون للفتاة وجود يجب أن تكون سافلة أو ساقطة تماما |
bir sürtük yüzünden parlak bir politika kariyerini heba ettiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | كان يعتقد أنكِ ستتخلين عن مستقبل سياسي لامع بسبب فتاة فاسقة |
Yani bir yandan bir sürtük olarak seni koruyor. | Open Subtitles | اقصد, بطريقة ما, انها نوعاً ما تحميك كعاهرة قذرة |
Yalnızca güzel bir aktristin ölümüne neden olan kötü bir kaltak ve buna rağmen başını dik tutup güzelce yaşayan utanmaz bir sürtük! | Open Subtitles | إني مجرد حقيرة قادت ممثلة جميلة إلى حتفها. حقيرة وقحة تعيش ورأسها مرفوع بعدما وقع ذلك. |
Aslında kleptoman bir sürtük olduğun için sana teşekkür etmem gerek. | Open Subtitles | أظن أن علي شكركِ لكونك سارقة حقيرة. |
Neden bir sürtük gibi davranmak zorundasın? | Open Subtitles | لمــاذا عليكِ ان تكونِ حقيرة ؟ |
Hayatını kazanmak için dans ediyor diye bir sürtük mü oluyor? | Open Subtitles | أهي حقيرة لأنها ترقص لتعيش؟ |
Erkek yiyen, solucan bir sürtük. | Open Subtitles | أنها آكلة للرجال وتافهة حقيرة |
Sakın kendini beni arkadan bıçaklayan iki yüzlü bir, sürtük olmadığına inandırmak için benim laflarımı çarpıtmaya kalkma, Peyton. | Open Subtitles | لا تجرؤى على تفسير كلامى على هواك لتجعلى من نفسك تشعرين و كأنك لست حقيرة خائنة ذات وجهين يا (بيتون) ، لأنك كذلك فعلاً |
Yine de söyle, tabi koca bir sürtük olduğumu söylemeyeceksen. | Open Subtitles | أخبريني بأيه حال فقط في حال أنكِ لن تقولين أنني ساقطة كبيرة |
Başka bir sürtük olsaydın, umurumda bile olmazdı. | Open Subtitles | إذا كنتِ ساقطة آخرى، فلن أهتم بذلك أبداً. |
Yoksa hiçbir şey hissetmeyecek kadar kalpsiz bir sürtük müsün? | Open Subtitles | ام انك ساقطة باردة المشاعر لاتشعرين بأي شيء؟ |
Annen bazen tam bir sürtük olabiliyor. | Open Subtitles | أجل,حسناً,أمك يمكنها أن تكون سافلة حقيقية أحياناً |
Bazen tam bir sürtük olabiliyordu. | Open Subtitles | إنها يُمكنها أن تكون سافلة في بعض الأحيان |
Regina niye kendisi için "kahrolası çirkin bir sürtük" desin? | Open Subtitles | أنسة ونرز, لماذا ريجينا فى رأيك تشير لنفسها بأنها كضفدعة فاسقة. |
Bu programı yaparken ölmek yerine deli bir sürtük gibi görünmeye bile razıyım. | Open Subtitles | واتعلمون، افضل ان ابدو كعاهرة مختلة بدلاً من ان اُقتل وأنا احاول إنتاج هذا المسلسل |
O yalancı bir sürtük ve yaşadığı yer de burası. | Open Subtitles | هي عاهرة كاذبة، وهنا تعيش. |
-Yapma, bir sürtük kolay olur. | Open Subtitles | - لا. - هيا، وقالت انها وقحة. وقالت انها سوف تذهب. |