"bir sınırı var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك حدود
        
    • هنالك حدود
        
    • هناك حد
        
    • هناك حدوداً
        
    • هنالك حدّ
        
    Ama insanın katlanabileceklerinin de bir sınırı var. Open Subtitles لكن هناك حدود لما يستطيع الرجل أن يتحمله
    Bir erkekten isteyebileceğin şeylerin de bir sınırı var. Çocuklarım ve karım var. Çocuklarım ne olacak? Open Subtitles هناك حدود لما تطلبه من الرجل ماذا بشأن أطفالى ؟
    Ben her türlü oyuna varım ama bunun bir sınırı var. Open Subtitles أعني أنا مستعد لأي شيء ولكن تباً هناك حدود
    Ama bunun bir sınırı var: Dış uzay bile maddeleri çok soğutmak için fazla sıcak. TED لكن هنالك حدود لذلك: حتى الفضاء الخارجي يعتبر أدفء من أن نصنع درجات حرارة منخفضة جداً.
    İçgüdülerine güveniyorum ama bir yerde bunun bir sınırı var. Open Subtitles إنني أثق بغرائزك فعلاً لكن هنالك حدود
    Böyle bir şey yapılamaz ve yapılmayacak. Her şeyin bir sınırı var. Open Subtitles لا يمكن أن أفعل , ولن أفعل هناك حد للأمر
    - Hiçbiri doğru değil. - Benim de yapabileceklerimin bir sınırı var. - CIA'da çalışmıyorum. Open Subtitles -لم يكن أي منها حقيقياً حسناً، هناك حدوداً لعملي لست مثلكم
    Onun öğretmeni olman güzel ama bunun bir sınırı var. Open Subtitles جيدٌ أن تكون معلمها. ولكن هنالك حدّ.
    - Katılıyorum. Tamam, aile önemlidir ama onun da bir sınırı var. Open Subtitles أنا أعني العائلة هي شيء واحد لكن هناك حدود
    - Hizmetçi olabilirim ama hizmetlerimin de bir sınırı var. Open Subtitles ربما أكون خادمة، لكن هناك حدود لإستعبادي.
    Sayın yargıç, bazı şeylerin gerçekleşmesini kontrol etme kabiliyetimin bir sınırı var. Open Subtitles حضرتك، هناك حدود لإمكاناتي للسماح أو عدم السماح لحصول الأشياء.
    Biliyorum yapabileceklerin bir sınırı var, benim karşılayabileceğim. Open Subtitles أعرف بأن هناك حدود لما يمكنك فعله، ولما أستطيع تحمله
    Bugünlerde bile göz yumacağın şeylerin... bir sınırı var. Open Subtitles هناك حدود لما تستطيع ان تجعله يمضي او يذهب حتى في هذه الأيام
    Bu soruşturma gözdağı vermeye varmadan yapabileceğiniz şeylerin bir sınırı var. Open Subtitles هناك حدود لمدى طويل يمكنك أن تلعب هذه اللعبة قبل التحقيق يتحول إلى الترهيب.
    Ama bir sınırı var. Bunu kendin söyledin Loomis. Open Subtitles ولكن هنالك حدود, أعنى, انك قلتها بنفسك, (لوميس)
    Her şeyin bir sınırı var. Open Subtitles هنالك حدود لكل شيء
    Ona yardımcı olmak için elimden geleni yapıyorum ama her şeyin bir sınırı var. Open Subtitles أنا أفعل كل ما بوسعي ل مساعدته، ولكن هناك حد.
    Dinle, sen iyi bir annesin. Ama bir sınırı var. Open Subtitles أسمعي , أنت أم جيدة ولكن هناك حد
    Bastırabileceğimiz isyanlarınsa belli bir sınırı var. Open Subtitles هناك حد لمدى قدرة جيشنا على قمع الثورات
    Yani yapabileceklerinin bir sınırı var. Open Subtitles إذاً، هناك حدوداً لقوّته؟
    Çünkü bir insanın kaldırabileceği başarısızlığın ve rezilliğin bir sınırı var. Open Subtitles - لأنّه هنالك حدّ للفشل والعار الذي من الممكن أن يتحمّله الشخص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more