Haziran 1914'te, Bir Sırp bir Avusturya arşidükünü vurdu. | Open Subtitles | في يونيو 1914، قام صربي بإطلاق النار على أرشيدوق النمسا |
- Lazik adında Bir Sırp. | Open Subtitles | رجل صربي إسمه لازيك ليس الكثير يعلم بأمره |
Onlara içeride ölü Bir Sırp olabileceğini söylediğimde çok konuksever davrandılar. | Open Subtitles | حسنا،عندما شرحت لهم أنه قد يكون هناك رجل صربي بالداخل ميت، كانو متفهمين جدا |
Üç gün sonra polis Bir Sırp suikast timinin çiftin peşinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيام وصلتنا اخبارية بأن فرقة إعدام صربية كانت تسعى لقتل الزوجين |
Saraybosna'nın Bir Sırp semti olan Grbavica'da bir adrese kayıtlı. Güzel. | Open Subtitles | مسجل إلى عنوان فى جاربفيزا إنها ضاحية صربية فى سرايفو |
Gerçek, mutlu Bir Sırp ailesi. | Open Subtitles | حقيقة, سعادة عائلة صربية |
Alo, safkan Bir Sırp değişim öğrencisi ağırlamakla ilgileniyoruz. | Open Subtitles | مرحباً، نحن مهتمون باستضافة طالب تبادل صربي الأصل. |
Sonuçta o huysuz Bir Sırp ve bizler tamamen aklı başında sayılmayız. | Open Subtitles | و مجدداً, لديه مزاج صربي, و ليس هناك تماماً شيء عاقل في الكثير منا |
Genç Bir Sırp, silahına kurusıkı mermi yerine hakikisini koyup tetiği çekmeyi tercih edebilir. | Open Subtitles | -وقد يضع شاب صربي ما ، رصاصة حية في سلاحه بدل من تركه فارغاً ، ويطلقه |
Babasından dolayı Bir Sırp ismi olmalıydı, ama ben bazen inatçı olabiliyorum. | Open Subtitles | ميرساد" اسم مسلم" كان يجب ان يكون صربي بسبب جنسية والده لكني استطيع ان اكون عنيدة احياناً |
Kitaba göre safkan Bir Sırp'ın ödü gerekiyor. | Open Subtitles | يدل الكتاب على صفراء من شخص صربي الأصل. |
Anatol, Bir Sırp olarak iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | ورجل صربي طويل ووسيم. |
Belalı Bir Sırp'ı ortadan kaldırmak cesaret ister. | Open Subtitles | خطوة جريئة، إخراج شرير صربي |