Bağımsız bir sanatçı olarak albüm yayınlamak bugün olduğundan çok daha zordu, hem bilinirlik açısından, hem de pazarlama açısından. | TED | إن إصدار باقة كفنان مستقل، كان أصعب بكثير مما هو عليه هذه الأيام، سواء من حيث سماعها أو مجرد توزيعها. |
O, bir sanatçı olarak boşluk sayesinde gelişiyordu ve benim işimse denemek ve sürdürmekti. | TED | تعلمون، كان يشارك كفنان من خلال المكان، وكانت وظيفتي المحاولة والمواكبة. |
Kariyerime bir sanatçı olarak başlıyorum ve bilgisayarımla bişeyler geliştiriyorum, küçük çaplı şeyler, bitkilerin büyüme sistemleri gibi şeyleri araştırıyorum. | TED | أنني أبدأ مهنتي كفنان أبني أشياء باستخدام حاسوبي، على نطاق ضيق بالتحري عن أشياء أشياء كأنظمة نمو النباتات |
Kavramsal bir sanatçı olarak zorlu sohbetleri teşvik etmek için sürekli yaratıcı yollar arıyorum. | TED | كفنان تصوري، أبحثُ باستمرار على وسائل مبتكرة لإثارة المناقشات الجريئة. |
Bugün sizlerle İranlı bir sanatçı olarak İranlı kadın bir sanatçı olarak sürgünde yaşayan İranlı kadın bir sanatçı olarak verdiğim mücadeleyi paylaşacağım. | TED | القصة التي أريد أن أشاركها معكم اليوم هو تحدي كوني فنانه إيرانية، كفنانة إيرانية، كفنانة إيرانية، تعيش في المنفى. |
Daha küçük sahnelerde daha küçük işler yapmaya yönelirsin. Ekonomik gücün daha az olur. Ulaştığın seyirci daha az olur ve bir sanatçı olarak itibarın daha az olur. | TED | ستقدم عملا صغيرا على مسرح أصغر، ستقل قوتك الاقتصادية، وصولك للجمهور سيقل، و الاهتمام بك سيقل كفنان. |
bir sanatçı olarak olgunlaşacaksam, onun gördüğü gibi görmeliyim." | Open Subtitles | اذا كنت سأنموا كفنان يجب أن ارى مايرى هو |
bir sanatçı olarak kariyerimin belli bir noktasında aptal insanlarla uğraşmama adına bir karar verdim. | Open Subtitles | في نقطة معينة في مسيرتي كفنان لقد اتخذت القرار اللازم .لوقف معاناة الحمقى |
40 yaşındasın... ve bir sanatçı olarak başarısızsın. | Open Subtitles | أنت بعمر 40 سنة وأنت فاشل كفنان |
Geoffrey bunalımlıydı ve bir sanatçı olarak, limitine ulaşacağını söylüyordu. | Open Subtitles | كان (جيفري) يائس وقال أنه شعر وكأنه وصل حده كفنان |
bir sanatçı olarak, çalışırken, ne demek istediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | عندما تعمل كفنان أعني، تعرف ما أعنيه |
Genç bir sanatçı olarak, hayatımda çığır açan bu muhteşem andan ne çıkardığım ve kazandığımsa; bir sanatçı olarak, inandığınız şeye sonuna kadar bağlı kalmanız, fakat aynı zamanda izleyicilerin hayatımıza o an dahil olduklarını ve onların da ışığa ihtiyacı olduğunu unutmamak. | TED | لذلك ما اكتسبته وجمعته من هذه اللحظة المذهلة الفارفة في حياتي كفنانة شابة أنك يجب أن تكون صادقاً في كل ما تؤمن به كفنان طوال الطريق ولكن عليك أن تكون أيضاً واعياً أن هناك جمهور بحياتنا في هذا الوقت ويحتاجون ايضاً للنور |
Ben bir sanatçı olarak bu sınırda yaşanan sınır-ötesi gayriresmi akışları gözlemlemeye ve değerlendirmeye çalışıyorum. Bir yönde, güneyden kuzeye ABD'ye doğru bir göçmen akımı var. Diğer yönde ise, kuzeyden güneye, Kalifornia'dan Tijuna'ya atıklar gitmekte. | TED | إذاً إنني مهتم كفنان بقياس وبملاحظة، العديد من التنقلات الغير رسمية التي تحدث عبر الحدود عبر هذا الحد: في اتجاه، من الجنوب إلى الشمال، يتدفق المهاجرون إلى الولايات المتحدة الأمريكية، ومن الشمال إلى الجنوب تتدفق النفايات من كاليفورنيا الجنوبية إلى تيخوانا. |
Bu çalışmalara aldığımız inanılmaz tepkiler, bana gerçekten önemli bir şey monte etmeyi başardığımızı söylüyor, çünkü öyle görünüyor ki bu görüntüleri dünyanın dört bir yanına aktarıyor ve bu da benim bir sanatçı olarak sorumluluklarıma ve ulaşmaya çalıştığım şeye odaklanmamı sağlıyor. | TED | والتجاوب الرائع الذي حصلنا عليه مع هذه الأعمال يخبرني أننا نجحنا في الارتباط مع شيء نعتبره بدائيًا فعلًا، لأنه يبدو أن هذه الصور تترجم على مدى العالم، وهذا ما جعلني أركز على مسؤوليتي كفنان وعلى ما أحاول أن أصل إليه. |
Ben buraya bir sanatçı olarak gelmedim. | Open Subtitles | اسمع ، أنا لست هنا كفنان |
Beni bir sanatçı olarak mı yoksa bir adam olarak mı sevdin? | Open Subtitles | هل أحببتنى كفنان أم كرجل ؟ |
Kendimi bir sanatçı olarak değerlendiriyorum. | Open Subtitles | احب ان افكر فى نفسى كفنان |
Carter, Mısır'a ilk olarak antik abidelerin taslaklarını çizmek ve boyamak için bir sanatçı olarak geldi. | Open Subtitles | . . أتى (كارتر) أولا إلى مصر كفنان إستُأجر لترميم وتلوين الأثار القديمة |
bir sanatçı olarak kişisel yolculuğum çok çok şahsi bir noktadan başladı. | TED | رحلتي كفنانة فقط من مكان جدا، شخصي جدا. |
Ama işinin tamamıyla dürüstlükten ve gerçek olmaktan oluştuğunu düşünen bir sanatçı olarak çoğu zaman kopya çekiyormuşum gibi hissediyorum. | TED | ولكن كفنانة تشعر أن عملها يعتمد فقط على قاعدة من الصراحة والحقيقة، غالبًا ما أشعر أن ذلك مثل الغش. |
Hiçbirimiz kaderimizden kaçamayız, ama bir sanatçı olarak onunla yüzleşebilir ve ona karşı çıkabilirsin. | Open Subtitles | لا يوجد بيننا من يقدر أن يتجنب مصيره و لكن كفنانة.. يمكنكِ أن تواجهيه بكل صراحة.. و تحاربيه |