"bir savunma" - Translation from Turkish to Arabic

    • دفاع
        
    • دفاعي
        
    • دفاعًا
        
    • دفاعِ
        
    Ben de inanmak istemiyorum ama cinleri suçlaması pek iyi bir savunma değil Open Subtitles انا أيضا أعتقد ذلك، لكن عن لوم الأرواح الشريرةِ انه ليس دفاع جيد
    Eğer orada bir sayborg varsa, son bir savunma hattına gereksinimimiz olacak. Open Subtitles ،لو أنّ هناك رجل آلي في هذا المبني فسنحتاج لخط دفاع آخير
    İkimiz de biliyoruz ki akıl sağlığının bozuk olduğuna dair bir savunma başlatabilirim Open Subtitles مفاتيح عناصر هذه القضية أعتقد كلانا يعرف أنني أستطيع أستخدم عصا دفاع الجنون
    Yani bir savunma firmasına giriş hakkı olan bir teröristle mücadele ediyoruz. Open Subtitles إذاً فنحن نتعامل مع إرهابي كان لديه الامكانية للدخول على مشروع دفاعي
    Bence bu zayıf bir savunma olur, tabii yine dayak yemek istemiyorsan. Open Subtitles سيكون هذا دفاعًا ضعيفًا، إلا إذا أردتَ أن تُضرب بالهراوة مجددًا كالفقمة
    Yani ne istersem onu yapacağım. Umarım Charlie'nin sağlam bir savunma avukatı vardır. Open Subtitles أنا أَتمنّى فقط أن تشارلي لديه مُحامي دفاعِ جيد
    Daha kötüsünü yapacağını söylemen garip bir savunma şekli. Savunma mı? Open Subtitles إنه أسلوب دفاع مثير للإهتمام بقولك أنك كنت لتكون أعنف منه
    Böyle bir dava yüküyle nasıl birisi iyi bir savunma alır? Open Subtitles كيف يمكن أن يحصل شخص على دفاع جيد بكمية قضايا كهاته؟
    Açıklarda otlayan hayvanlar için sürü halinde olmak önemli bir savunma. Open Subtitles التجمّع في قطيع وسيلة دفاع مهمّة للحيوانات التي ترعى في العراء
    Yaklaşık üç milyar yıl önce, bakteriler viral enfeksiyona karşı bir savunma mekanizması geliştirdi. TED لذلك قبل حوالي ثلاثة مليارات سنة، طورت البكتيريا آلية دفاع لتكافح العدوى الفيروسية.
    Eğer CRISPR bakteriyel ve viral DNA'ları ayırt edemeseydi, çok da kullanışlı bir savunma mekanizması olmazdı. TED إذا لم يتمكن كريسبر من التمييز بين الحمض النووي البكتيري والفيروسي، لن يكون هناك نظام دفاع مفيد جدًا.
    Çünkü kan havayla temasa geçer geçmez pıhtılaşmaya başlar, bu da yaralanmalardan sonra aşırı kan kaybını önlemek için bir savunma mekanizmasıdır. TED ذلك لأنّ الدم يبدأ بالتجلّط على الفور عَقب ملامسته للهواء؛ وهي آلية دفاع لمنع فقدان كمية كبيرة من الدم بعد التعرض لإصابة.
    Harika bir savunma mekanizması var. Öldürmeye cesaret edemiyorsun. Open Subtitles لدية جهاز دفاع رائع يصعب عليكان تقوم بقتلة
    Ancak başka bir okyanusta farklı bir savunma stratejisiyle başa çıkmak zorunda. Open Subtitles ولكن في محيط آخر يجب أن يتم التعامل مع القرش بإستراتيجية دفاع مختلفة
    bir savunma avukatı olarak, bir davanın, hiç hızlı görülmesini kabul ettiniz mi? Open Subtitles كمحامي دفاع هل وافقت قبل ذلك علي تعقب سريع لقضيةٍ ما؟
    İyi bir savunma avukatı, onun tanıklığıyla açıkları bulabilir. Open Subtitles و يُمكنُ لمحامي دفاع جيد أن يَضحدَ شهادتَه
    Ailem hiç görmediğiniz kadar iyi bir savunma ayarlayacak. Open Subtitles عائلتي ستدفع ثمن أفضل دفاع قانوني تواجهه
    Toplam olarak 50 Pound kefaletle serbest bırakılmanızı kabul edeceğim ve size bir savunma belgesi vereceğim. Open Subtitles سأسمح بخروجك بكفالة قدرها 50 جنيه، كما سأمنح شهادة دفاع.
    İşte şaka yapmak, bir savunma mekanizmasından başka bir şey değil. Open Subtitles أترى إن إلقاء النكت ليس أكثر من ألية دفاع
    Elimizdeki her şeyle o tepede mayınlı bir savunma mevzii istiyorum. Open Subtitles أنا بحاجة إلى موقع دفاعي فوق ذلك الجسر إنتبه لكل شيء تجده
    Küçük sihirli değneğini şöyle bir havada sallayarak kabul edilebilir bir savunma yaratamaz. Open Subtitles لا يستطيع التلويح بعصاه الصغيرة في الهواء لتحقيق موقف دفاعي جيد.
    Bence bu zayıf bir savunma olur, tabii yine fok balığı gibi sopalanmak istemiyorsan. Open Subtitles سيكون هذا دفاعًا ضعيفًا، إلا إذا أردتَ أن تُضرب بالهراوة مجددًا كالفقمة
    Bir defalığına, Amerikan vatandaşı iyi bir savunma anlaşması alıyor. Open Subtitles لمرةِ واحدةِ في حياتهم، سيحصلُ دافعو الضرائب الأمريكيين على عقود دفاعِ جيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more