"bir seferinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذات مرة
        
    • ذات مرّة
        
    • في إحدى المرات
        
    • وذات مرة
        
    • في مارس بعض الأحيان
        
    • ومرة أخرى
        
    • هناك مرة
        
    • و مرة
        
    • في أحدى المرات
        
    • في مره
        
    • لقد نسينا بهذا الوقت
        
    Bir seferinde kendisini başka bir evrendeki kendisine karşı savunmak zorunda kaldı. Open Subtitles ذات مرة أجبر على الدفاع عن نفسه ضد نفسه فى كون آخر
    Lütfen. Bir seferinde büyükbabamı ve büyükannemi kabinde üstlerini değişirken gördüm. Open Subtitles بربك، رأيت ذات مرة جدي وجدتي وهما يبدلان ثيابهما في كوخ
    Bir seferinde bir mimarlık şirketiyle çalışmıştım, şirket bir dönüm noktasındaydı. TED ذات مرة كنت أعمل لدى مكتب للهندسة المعمارية، وكانوا أمام مفترق طُرق.
    Bir seferinde kokpite girdiğimde onu pilotun dizinde otururken, ona uçuşta yardım ederken gördüm. Open Subtitles ذات مرّة دخلت مقصورة القيادة ورأيتها جالسة على حجر الطيار تساعده في قيادة الطائرة
    Bir seferinde bütün donlarım kirlilikteydi, kız kardeşimin ipek külotunu giydim. Open Subtitles ذات مرة.. كانت كل ملابسي الداخلية متسخة فقمتُ بإرتداء ملابس أختي الداخلية الحريرية.
    Bir seferinde yatakta zıplıyordu ve... düşüp başını duvara çarptı, dikiş attırmak zorunda kaldık. Open Subtitles ذات مرة قفزت إلى أعلى وأسفل فوق السرير وسقطت وصدمت رأسها بالحائط واضطرت إلى خياطتها بالغُرز
    Bir seferinde, Yahudiler su istediklerinde, bir Ukraynalı geldi ve su vermelerini yasakladı. Open Subtitles ذات مرة عندما صاح اليهود بطلب الماء ذهب جندي أوكراني... ومنع عنهم الماء
    Bir seferinde dokuza kadar akşam yemeği yiyemedim. Open Subtitles ذات مرة لم أتناول العشاء حتى الساعة التاسعة
    Bir seferinde mart ayında iyi yıllar dilenmiştim. Open Subtitles ذات مرة تلقيت بطاقة معايدة بالعام الجديد في مارس
    Bir seferinde turtasını benimle paylaşmadığı için birinden ayrıldım. Open Subtitles هجرت أحداً ذات مرة لأنه لم يقدّم لي فطيرة
    Bir seferinde evin altından çıktığında her yeri karıncalarla kaplıydı. Open Subtitles ذات مرة زحف أسفل المنزل وخرج مغطى بالنمل
    Bir seferinde bana ceviz getirdi. Onları bulmak için beş kilometre yürüdü. Open Subtitles قدّم لي الجوز ذات مرة وقطع ثلاثة أميال ليحصل عليه
    Bir seferinde banyoda oynuyordu. Open Subtitles لقد كان يلعب في.. في دورة المياة ذات مرة
    Bir seferinde küçük bir kız, gözünü bir yere dikmiş duruyordu. Open Subtitles ذات مرة كانت هناك هذه الفتاة الصغيرة كانت تحدق فى شيء ما ذات مرة
    -Bana Bir seferinde iyilik ve kötülüğün bir tercih olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد أخبرتني ذات مرة بأن الخير والشر هما خياران
    Bir seferinde, keseli bir sıçan bacada sıkışmıştı. - Duman bunun gibi geliyordu. Open Subtitles حسناً ، ذات مرّة حُوصرتُ بغرفة دخل إليها الدخان هكذا
    Ama Bir seferinde sahiden adamın birinin gözüne güvercin girdiğini gördüm. Open Subtitles و لكنني رأيت حمامة تدخل في عين رجل ذات مرّة
    Bir seferinde bunu yaparken pencere açıktı, TED أتذكر أني في إحدى المرات كنت أفعل ذلك وكانت النافذة مفتوحة
    Bir seferinde bütün elemanları ile birlikte oda oradaydı. Open Subtitles وذات مرة كان هناك في ذلك المكان المكتظ بالناس
    - Bir seferinde verdiğin bir vaazı hatırlıyorum. Open Subtitles - أتذكر قداسا كنت تقيمه في مارس بعض الأحيان
    Bir seferinde kenar mahalledeki bir yetimhaneye bıraktı. Open Subtitles (ومرة أخرى أعطاه لميتم في (فلي بوتوم
    Bir seferinde de, bir randevudaydım ve tökezledim ve diz kapağımı kırdım. Open Subtitles و هناك مرة آخرى عندما كنت في موعد و تعثرت و كسرت ركبتي
    Bir seferinde, bir adamla bayağıdır çıkıyordum ve dizinin üstüne çöktü ve onu bir daha aramamam için yalvardı. Open Subtitles و مرة آخرى كنت أواعد هذا الرجل لمدة و بعدها نزل على إحدى ركبتيه و ترجاني ألا أتصل به مرة آخرى
    Bir seferinde postaneye başvurdum. Open Subtitles تقدمت للتوظف في مكتب البريد في أحدى المرات
    Bir seferinde, bir arkadaşımla yanan bir maytabı ondan... daha uzun süre elimde tutabileceğim konusunda bahse girmiştim. Open Subtitles في مره سابقه راهنت على صديق ان يمكنني ان احمل الاضاءه في يدي
    Ve başka Bir seferinde koroda bir şarkı çalmamız gerekiyordu ve şarkıyı bilmiyorduk bile. Open Subtitles لقد نسينا بهذا الوقت آلاتنا الموسيقية وكان من المفروض علينا عزف بعض المقطوعات الموسيقية، لكننا لم نعرف كيف نفعلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more