"bir silahtır" - Translation from Turkish to Arabic

• إنه سلاح
• انة سلاح
• هذا سلاح
• هو السلاح
• انه مسدس

Penis sadece iğrenç bir çıkıntı değil aynı zamanda ölümcül bir silahtır.
القضيب ليس مجرد نتوء قبيح في جسم الرجل إنه سلاح فتاك أيضاً

Koruyucunun içgüdüleri vardır; heyulanın ne zaman saldıracağını hisseder. Koruyucu, ona karşı kullanacak büyük bir silahtır.
الحارس لديه حاسة خاصة يعرف متى يهاجم السكرانت , إنه سلاح مهم ضده

Baba bir silahtır.
انة سلاح ممتاز.

, Müthiş bir silahtır dikkatli olun.
إنتبهي ، هذا سلاح هائل

Para bir silahtır, Mark, yerinde kullanılırsa, hayır için kullanılacak bir araç.
" المال هو السلاح " مارك أداة تستخدم للخير استعملها بشكل ملائم

Oldukça iyi bir silahtır.
اعتقد انه مسدس رائع

Bu bir cırcır böceği pinyatası. Şaka yaptım, çok güçlü bir silahtır.
هذا من أجل الكريكت، أنا أمزح إنه سلاح قوي للغاية.

Elektronik düzenekleri tahrip etmek için yapılmış bir silahtır.
إنه سلاح نبضي مصمم لتعطيل الالكترونيات

O silahla ateş ettim. Ciddi bir silahtır.
لقد صنعت هذا السلاح, إنه سلاح خطير

Ajan bir insan değildir. O bir silahtır, başka bir şey değil.
العميل ليس إنسان إنه سلاح.

Bu hançer inanılmaz bir silahtır.
...هذا الخنجر إنه سلاح مدهش للغاية

Bunu kendini korumak için al. Çok güçlü bir silahtır.
إنه سلاح غاية في القوّة، إحرسهجيداً!

-Pahalı bir silahtır.
- انة سلاح غالى الثمن

İşe yaramaz bir silahtır.
هذا سلاح عديم الفائدة

Borç toplumları feth etmek ve köleleştirmek için kullanılan bir silahtır ve faiz onun en iyi mermisidir.
الدين هو السلاح الذي يستخدم لقهر واستعباد المجتمعات, و الفائدة هي ذخيرته الأساسية.

Gurur bir silahtır.
-الكبرياء هو السلاح

İyi bir silahtır.
انه مسدس جيد