"bir sistemi" - Translation from Turkish to Arabic

• نظام

bir sistemi varsa, neden daha yüksek bahisle oynamadığını konuşuyorduk.
كنا نقول لو كان لديه نظام معين لما لايربح المزيد

Muhtemelen burada bir sistemi vardır. Oldukça zeki biri aslında.
كلوديا لديها نظام هنا و هو في الحقيقة ، ذكاء

Ama Çin gibi bir ülkeyi, bir uygarlık devletini, bir sistemi, bir uygarlığı baz alarak yönetemezsiniz.
ولكن هذه العقلية لا يمكن سحبها على الصين انها امة حضارة ان مبدأ حضارة واحدة .. نظام واحد

Karmaşıklıkla başa çıkabilmek için, alışılmışın dışında bir sistemi geliştirmek için, basit kurallara dayalı akıllı yalınlık yaklaşımı dediğimiz şeyi yarattık.
لذا للتعامل مع التعقيد، لتحسين نظام جديد، فقد أنشأنا ما نسميه بأسلوب البساطة الذكية المرتكز على قواعد بسيطة.

Yapılması gereken; bilerek ya da bilmeyerek bunca zamandır göz yumduğumuz ve faydalandığımız yoz bir sistemi değiştirmeye kararlı olmaktır.
المطلوب هو قرار لتغيير نظام معتل و أننا بشكل عفوي و لكن برغبتنا سمحنا لأنفسنا أن نربح و نستفيد منه لزمن طويل.

Su nakledeceğimize, ve bu iş için insan gücü kullanacağımıza, Doğa Ana'yı kullanalım. Harika bir sistemi var.
بدلاً عن شحن المياة، وإستخدام عملية معالجة بواسطة الأيدي لفعلها، لنستخدم الطبيعة الأم. إن لديها نظام رائع.

Ancak aslında aileleriyle birlikte olması gereken genç çocukları hapseden bir sistemi nasıl değiştirebilirdim?
لكن كيف سأقوم بالمساعدة في تغيير نظام يستمر كل يوم بجلب سجناء أصغر يستحقون أن يكونوا مع عائلاتهم؟

İzlerini kapatmak, kimliğini saklamak için bir sistemi var.
فهو لديه نظام يُغطّي مساراته، و يحمي هويّته

Ama evini görmelisin. Müthiş. Muhteşem bir sistemi ve 50 inç TV'si var.
عليكَ رؤية بيته، إنّه رائع نظام رهيب وتلفاز بقياس 50 إنشاً

Gerçekte gösterdiği, herhangi bir sistemi benimsediğinizde bir bakıma zihin içinden çıkarılmıştır, çünkü,
ما أظهره بالفعل، أنه لكى تتبنى أي نظام والذي جرّدنا العقل عنه

O kadar kapsamlı bir sistemi harekete geçirmeden önce birinin onaylamasını istiyorum.
اريد تأكيد يدوي قبل تفعيل اي نظام بهذا التوسع.

Eli, o adamın tek bir sistemi bile ele geçirmesine izin verme!
إيلاى , لا تدع ذلك الرجل أن يسيطر على نظام واحد

Böyle bir sistemi görmek için, dışarı bakmanız yeterlidir.
لترى نظام مماثل, ليس عليك إلا النظر الى الخارج

Depo'nun objelerin kaybolduğunu tespit eden bir sistemi olduğunu sanıyordum.
اعتقدت أن المستودع لديه نظام كشف يُنبهكَ لحطة إختفاء قطع أثرية

Mesela elektrikli kalorifer çalıştırabilecek 25.000 wattlık bir sistemi oluşturma zahmetine girmezdim.
لنْ أدخل في معمعة صنع نظام يجهز .. لنقل 25000 واط

Hayatını ölmek üzere olan bir sistemi desteklerken harcadığını görmeye katlanamam
لا يمكنني تحمل تضييعك لحياتك في مساندة نظام يحتضر

Fakat bugün elimize adil olmayan bir sistemi adil hale getirecek bir şans geçti.
لكن اليوم ، لقد قُدمت لنا الفرصة لجعل نظام عدالة ظالم بعادل

Ama onlardan bizi korumayan bir sistemi korumalarını nasıl isteyebiliriz?
ولكن, كيف نطلب منهم حماية نظام لا يحمينا؟

Kötü bir sistemi zorlamak için binlerce insanı öldürüyoruz.
نحن نقتل الآلاف من الناس .لفرض نظام سيء عليهم

İnternet üzerindeki herhangi bir sistemi uzaktan bağlanabilir.
يسمح لنا بالتحكم عن بُعد بأى نظام موجود على الشبكة