Şimdi bakalım. bir somun ekmek, bir düzine yumurta... | Open Subtitles | دعينا نرى الآن , رغيف من الخبز , وطبق بيض |
bir somun ekmek ve bir haftalık sucuk sana. | Open Subtitles | صحيح, لقد حصلت على رغيف من الخبز واسبوع من عروض الهراء هنا |
Doğru ya, açlıktan ölen ailen için bir somun ekmek çaldın değil mi? Haneye tecavüzde hep birşeyler yer misin? | Open Subtitles | هذا صحيح، سرقت رغيف من الخبز لتطعم عائلتك الجائعة، صحيح؟ |
On sente bir somun ekmek alamazsınız. Somunlar 15 sentlik. | Open Subtitles | لا يمكنك شراء رغيف خبز بعشرة سنتات يوجد لدينا ذو الخمسة عشر سنتاً فقط |
On sente bir somun ekmek alamazsınız. Somunlar 15 sentlik. | Open Subtitles | لا يمكنك شراء رغيف خبز بعشرة سنتات يوجد لدينا ذو الخمسة عشر سنتاً فقط |
bir somun ekmek, güzel beyaz ekmek... ve reçel getirdim. | Open Subtitles | وأحضرت رغيفا من الخبز رغيفا ابيضا حقيقيا و مربى |
bir somun ekmek, güzel beyaz ekmek ve reçel getirdim. | Open Subtitles | وأحضرت رغيفا من الخبز رغيفا ابيضا حقيقيا و مربى |
Pekala, bir somun ekmek ve bir vagon gezisi karşılığında söylerim. | Open Subtitles | حسناَ، سأخبرك مقابل رغيف من الخبز و جولة في مركبة |
Ama fark etti ki biri eş yalarının arasına bir somun ekmek koymuştu. | Open Subtitles | فقط لتجد أن أحد ما قد فتح الحقيبة و ترك لها رغيف من الخبز. |
Ormandaki aç ihtiyar büyükanneme vermek için bir somun ekmek lütfen. | Open Subtitles | رغيف من الخبز رجاءً لأجل جدتي الكبيرةالجائعةالمسكينةفيالغابة.. |
Bagajda ayrıca bir somun ekmek de vardı. | Open Subtitles | أعتقد أنه رغيف من الخبز في هناك أيضا. |
bir somun ekmek çaldığı için hapse atılan ufak çaplı bir hırsız olduğunu ve sen içerdeyken mahkumların, koğuşta Noel şarkıları söylemeye başladığını ve beş adamın seni tutarak bekâretini aldığını biliyorum. | Open Subtitles | وأنَّكَ رُميت في السجن من أجل سرقتكَ رغيف من الخبز وبينما كنتَ هناك السجّانين دخلوا إلى الزنزانة وأمسككَ خمسة رجال وأخذوا عذريتك |
Bütün bunlar bir somun ekmek için mi? | Open Subtitles | كل هذا من أجل رغيف من الخبز |
İngiliz askerleri kırmızı urbalarıyla geldiklerinde yanına bir somun ekmek alıp koşarak uzaklaşmalısın. | Open Subtitles | عندما يأتون لابسي الرداء الأحمر. عندها يجب عليك الهرب سريعاً وخذ رغيف خبز معك. |
Sen bir ördeğin kafasına bir somun ekmek fırlatıp onu öldürmüştün. | Open Subtitles | لأنك لأنك رميت رغيف خبز على رأس بطة فقتلتها |
bir somun ekmek için uzun bir yürüyüş. | Open Subtitles | إنها مسافة طويلة ليقطعها من أجل رغيف خبز |