"bir sosyal" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاجتماعي
        
    • اجتماعية
        
    • اجتماعي
        
    • إجتماعية
        
    • الاجتماعية
        
    • إجتماعي
        
    • إجتماعى
        
    Bütün sürücülere ne tür bir sosyal güvenlik ağı getirmeleri gerektiğini düşünüyorlardı. TED فكروا في نوعية شبكة الأمان الاجتماعي التي عليهم جلبها إلى كل السائقين.
    Psikolojik dünyan alt üst olurken en zor şey yeni bir sosyal çevre bulmak ve sosyal dünyanı oluşturmaktı. TED عندما يكون عالمك النفسي متحطم أصعب شيء يمكن فعله هو محاولة التواصل ومحاولة بناء عالمك الاجتماعي
    Gizlenmiş bir sosyal medya etiketi var ama adresi bulamadık. Open Subtitles هناك علامة شبكة اجتماعية مخفية، ولا نستطيع الحصول على الرابط.
    Zayıf bağların- bugün tanıştığın insanlar- tamamen yeni bir sosyal çevreye giriş biletin. TED روابطك الضعيفة، الاشخاص الذين تعرفت عليهم اليوم هم تذكرتك إلى حياة اجتماعية جديدة تماما
    Şimdi, karmaşık bir sosyal sistem planlaması yapmak zor bir iştir ve size bir hikaye anlatmama izin verin. TED نعلم جميعا أن تخطيط أي نظام اجتماعي معقد هو من الصعوبة بمكان واسمحوا لي ان أسرد لكم القصة التالية.
    Evet, saat 1'de bir sosyal yardımcı Kevin'i öğle yemeğine götürmüş. Open Subtitles نعم، موظف خدمات إجتماعية خرج مع كيفين للغداء في 1: 00.
    Eğer bu tarz bir sosyal durumu göz ardı ederseniz aşırı tepki alırsınız. TED عندما لا تكون هذه المعلومات البيئية الاجتماعية في الحسبان، تتلقى ردة فعل قوية.
    Her kurum kendi üyeleri olan insanlara yer tutacakları bir sosyal rol verir Open Subtitles كل مؤسسة تزود الناس الذين هم أعضاء فيها بشغل دور وظيفي غير إجتماعي
    Bu nedenle sosyal medya kullanmadığını söylemek ciddi bir sosyal tutum değildir sadece bir eğlence biçimini diğerleri için reddetmektir. TED لذلك رفضك استخدام وسائل التواصل الاجتماعي لا يجب إعتباره موقِف إجتماعي كبير. إنه مجرد رفض أحد أشكال الترفيه للغير.
    Yani nasıl olur da yarasalar böyle kısıtlı bilişsel yetenekleriyle bu kadar karmaşık ve stabil bir sosyal yapı kurabiliyorlar? TED إذاً كيف من الممكن أن تبقي الخفافيش على هذا التركيب الاجتماعي المركب و المستقر بالرغم من القدرات المعرفية المحدودة كهذه؟
    Ardından işte Senegal; Çad'dan daha yüksek bir sosyal ilerleme seviyesi var, ancak GSYİH seviyesi aynı. TED ثم هنا السنغال ـ لديها مستوى أعلى من التقدم الاجتماعي من تشاد، ولكن نفس مستوى الناتج الإجمالي المحلي
    Brezilya'nın tam üstünde bir sosyal ilerleme süper gücü var- o da Kosta Rika. TED فقط أعلى البرازيل هل هناك دولة عظمي للتقدم الاجتماعي ـ إنها كوستاريكا.
    Şirketler, girişimciler, cüretli kapitalistlerin hepsi bunun büyük bir sosyal problem olmanın yanında, büyük bir iş fırsatı olduğunu anlaması lazım. TED الشركات,رجال الاعمال, رؤوس الاموال جميعهم يجب عليها ان يعوا أن هذه فرصة عمل عظيمة وفي نفس الوقت مشكلة اجتماعية كبيرة
    Oxford'dan kuzey İngiltere'ye gönderildi, anne ve çocuk yuvasına ve bir sosyal hizmet görevlisi atandı. TED ذهبت من اوكسفورد و أُرسلت إلى شمال بريطانيا إلى بيت الأمهات والأطفال وعين لها عاملة اجتماعية
    Ne yaptık, biz bire bir çalıştık, bire bir çalışmak için, oluşturmanız gereken daha önce hiç yapılmamış olan bir sosyal altyapı oluşturmanız gerekir. TED ما نقوم به هو أننا نعمل فردياً، ولكي تعمل بشكل فردي، عليك أن تُنشئ بنية تحتية اجتماعية غير متوفرة.
    Kendimizi daha randımansız yapmalıyız böylece daha belirsiz bir sosyal arama motorumuz olacak. TED نحن علينا أن نجعل أنفسنا غير فعالين قليلاً وعن طريق ذلك نحن نصنع محرك بحث اجتماعي غير دقيق
    Aslında içerdikleri ve hepimize mal olması açısından gerçekten çok kötü bir sosyal model. TED ولكنه أسوأ لنا جميعاً كنموذج اجتماعي وذلك بسبب ما يتعلق به وبسبب التكلفة.
    Annalisa Smith-Pallotta: Bu, Sage Smith-Pallotta:--gerçek bir sosyal... Binici Smith-Pallotta:--yenilik. TED اناليزا سميث بالوتا: هذا سيكون سيج سميث بالوتا: ابتكار اجتماعي رايدر سميث بالوتا: حقيقي.
    Bu yeni bir sosyal para birimi, denilebilir, bizim kredi değerlendirmemiz kadar güçlü olabilecek bir birim. TED إنها عملة إجتماعية جديدة، ان جاز التعبير، يمكن أن تصبح قوية مثل تصنيفنا الإئتماني.
    Aslında değil, o önemli bir sosyal işaret. TED في الواقع، الأمر ليس كذلك، بل هي إشارة إجتماعية مهمة.
    Bu,gerçek potansiyele sahip... ...bir sosyal değişikliğin oluşmasının temeli. TED هو أساس لشكل ينمو من أشكال الابتكار الاجتماعية ذا إمكانات حقيقية.
    Bir diplomat'ın akrabası olduğu için ona geçici bir sosyal güvenlik numarası atanmış. Open Subtitles بصفتها فرد من أفراد العائلة الدبلوماسيّة، فقد تمّ تخصيصها برقم ضمان إجتماعي وقتيّ.
    Sana yardım etmem için bana yardımcı olmalısın bir sosyal güvenlik numarası göremiyorum, yazışma adresi, bir telefon numarası bile yok. Open Subtitles عليك أن تساعدنى لأُساعدك أنا لا أرى رقم تأمين إجتماعى.. أو عنواناً للمراسلة أو حتى رقماً للهاتف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more