"bir suçlusun" - Translation from Turkish to Arabic

• مجرم
• مجرمة
• مُجرمة

Sen bir suçlusun. Hep öyleydin ve hep de öyle kalacaksın.
أنت مجرم أنت دائماً كُنْتَ، وأنت دائماً سَتَكُونُ

Şu haline bak. Sıradan bir suçlusun.
. أنظر إلى نفسك الآن . أنت فقط مجرم مشهور

Sen bir suçlusun ve de bir silah satıcısısın ayrıca bana göre üç masum insanın da ölümünden sorumlusun.
أنت مجرم و مهرب أسلحة و في سجلي ، أنت مسؤول عن وفاة ثلاثة أشخاص أبرياء

Aslında onur da duymadık çünkü sen hüküm yemiş bir suçlusun.
ولسنا فرحين بتواجدك معنا لأنكِ مجرمة سابقة

Şartlı tahliye süren bitene kadar bir suçlusun.
أنت ستظلّين مجرمة حتى تستكملين فترة المراقبة

Bir oda dolusu çocuğun arasına oturan hüküm giymiş bir suçlusun.
أنتِ مُجرمة مُدانة تجلسين بغرفة مليئة بالأطفال

Yani, katı bir suçlusun demiyorum, ama açıklamam gerekirse, normalde aptallıkla eşit tuttuğum, ilkel şekilli bir kafan var-- aptal olduğundan da değil.
أعني, لا يجب علي أن أفترض أنك مجرم لكنكَ تملك رأس أقرع وغريب والذي صاحبه يكون أحمقا بالغالب

Onurlu bir adam olduğunu sanıyorsun ama bana göre sıradan bir suçlusun.
ولكن بالنسبة لي أنت مجرد مجرم عادي لقد تعرضت للخيانة

Sen bir suçlusun. Seni görevlilere rapor etmeliyim.
أنت مجرم سأشكوك إلى السُّلطات المحليه

GD'de bir dairen var ama sen bir suçlusun. Bunu hak etmiyorsun.
المختبر المركزي لديه شقة لك ولكنك مجرم

İsterdim ama sen bir suçlusun ve biz yalnızız.
أريد ذلك، لكنك مجرم ما ونحن بمفردنا

Haydi ama sen uyuşturucu müptelasısın, bir suçlusun.
بربّك. كنت مدمناً على مخدّرات، مجرم.

Sen bir suçlusun. Kötü şeyler yaparsın.
انت مجرم , تقوم بفعل اشياءِ سيئة

Tebrikler Yüzbaşı. Artık bir suçlusun.
تهانينا ، أيها الكابتن أنت مجرم الآن

Benjamin Wheeler, sen bir annenin sevebileceği en sinsi bir suçlusun.
بنجيمن ويلر) انت اكثر مجرم صغير) ومخادع يمكن لأم ان تحبه

Artık bir suçlusun.
أنت الآن مجرم مجرم خير أو مجرم شرير ؟

Sen ise hüküm giymiş bir suçlusun.
أجل، وأنت مجرم مدان

Amerika'da bir suçlusun.
أنت مجرم فى أمريكا مطلوب.

Kanıt, paylaşılan ev, sen, yalan ağı ören bilinen bir suçlusun.
وأنت مجرمة معروفة وتقولين مجموعة من الأكاذيب

-Bu da ne? Sen aranan bir suçlusun, değil mi?
أنتِ مجرمة مطلوبة للعدالة، أليس كذلك؟

Tam bir suçlusun değil mi?
أنتِ مجرمة مطلوبة للعدالة، أليس كذلك؟

- Olamaz, kesinlikle amansız bir suçlusun.
يا الهي, انتِ مُجرمة مُتحجرة القلب.