Bunların arasında da zengin bir tüccardan gelen kırk küp yağ olacak. | Open Subtitles | من بينهم سيكون هناك أربعين جرة زيت من تاجر غني |
Ah, onu seyyah bir tüccardan aldım. | Open Subtitles | اوه لقد اشتريته من تاجر متجول |
Şarkıyı Amerikanın yarısına satmış olan bir tüccardan almıştım. | Open Subtitles | اشتريتها من تاجر كان يبيعها (إلى نصف مدن (أمريكا |
Bu senin! Maronat'taki bir tüccardan aldım. | Open Subtitles | حصلت عليها من تاجر في (ميرونات) |
İspanyol bir tüccardan aldım. | Open Subtitles | -حصلت عليهم من تاجر أسباني |