O burada proje menejeri. Yaptıkları her şey, kesinlikle bir takım çalışması. Bu programı o yürütüyor. | TED | انه هناك مدير المشروع. و اي شيء يعملونه هو من دون شك عمل جماعي. إنه يقود البرنامج. |
Sana saygı duymam için tek yol düşündüğün ve yaptığın bu şey bir takım çalışması değil, buna ego denir. | Open Subtitles | و أنتِ تعتقدين ان الطريقة الوحيدة التي سأحترمكِ بها إذا أعطيتيني القطعة الأخيرة من اللغز ذلك ليس عمل جماعي, بل غرور |
Bu iş, olağanüstü bir takım çalışması gerektiriyor. | Open Subtitles | إنها تتطلب عمل جماعي إستثنائي. |
Burada birlikte çalışalım, ha? Küçük bir takım çalışması. | Open Subtitles | لنعمل معا هنا، شئ من العمل الجماعي.. |
Ufak bir takım çalışması, belki de. | Open Subtitles | القليل من العمل الجماعي , ربما |
Bense bunun bir takım çalışması olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | -طالما ظننت أن هذا كان جهد جماعي |
Bu bir takım çalışması. | Open Subtitles | إنّه جهد جماعي. |
Burada bir takım çalışması var değil mi? | Open Subtitles | إنه عمل جماعي, اليس كذلك؟ |
Çok iyi. Ailevi bir takım çalışması. | Open Subtitles | جيّدٌ جدًّا، عمل جماعي عائلي. |
- Burada yaptığımız şey bir takım çalışması. | Open Subtitles | - ما نفعلهُ هو عمل جماعي - |
Bana göre, bu bir takım çalışması. | Open Subtitles | بالنسبة لي، هذا هو جهد جماعي. |