Umarım bu sabahki muhabbetimiz için uyguladığın bir taktik değildir. | Open Subtitles | آمل أن لا تكون هذه حيلة لإعادة النظر في حديثنا السابق |
O benim lisede kızları tavlarken geliştirdiğim bir taktik. | Open Subtitles | إنه تكتيك طورته في المدرسة الثانوية لأحصل على الفتيات |
bir taktik destek timi var, ve gösteriyi bir ağır top yönetiyor. | Open Subtitles | ـ هناك فريق كامل من الدعم التكتيكي في المنطقة وبعض فرق تقدم عروض |
Dama oyununda rakibin taşını yemek için bir taktik vardır. | Open Subtitles | لكن هُناك تكتيك واحد يأتي بشكل طبيعي كان مفهوم الإستيلاء بالقوة |
Senden bir taktik ekip hazırlamanı istiyorum, yola çıkıyoruz. | Open Subtitles | إنه على بُعد بضعة أميال من هنا أريدك أن تجمع فريقاً تكتيكياً |
Ama demin oğluna karşı davranışın iyi bir taktik değildi. | Open Subtitles | ولكن سأقول لك أن معاملتك لابنك الآن ماهى إلا سياسة سيئة |
Seni buraya getirmek için bir taktik olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّ هذه حيلة لإعادتكِ إلى هنا؟ |
- Sayın yargıç, bu bir taktik. | Open Subtitles | -حضرة القاضي، هذه حيلة . |
Yan darbeler şiddetli su altı türbülansı yaratıyor. Yeni bir taktik. | Open Subtitles | تخلق الضربات الجانبية إضطراب تحمائي عنيف، إنه تكتيك جديد |
Yan darbeler şiddetli su altı türbülansı yaratıyor. Yeni bir taktik. | Open Subtitles | تخلق الضربات الجانبية إضطراب تحمائي عنيف، إنه تكتيك جديد |
Onlar yapmadılar.Bu belalı bir taktik. | Open Subtitles | لا ، إنه تكتيك ،، مصدر إزعاج |
bir taktik destek timi var, ve gösteriyi bir ağır top yönetiyor. | Open Subtitles | هناك كامل فريق الدعم التكتيكي في الموقع، وبعض ضاربا الثقيلة ويبدو أن إدارة المعرض. |
Yalnızca tek bir taktik olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | فكرت كان هناك تكتيك واحد فقط - |
Başbakanın korumalarını alarma geçirip, bir taktik ekibi ayarlayacağım. | Open Subtitles | سأقوم بتحذير مفرزة الأمن الخاصة برئيس الوزراء وإعداد فريقاً تكتيكياً |
Ayrıca Rusya'nın bir taktik uyduyu sessizce Mumbai'de belli bir telefon şirketine sattığını hiç söyleyemem. | Open Subtitles | بالتأكيد لا أستطيع أن أقول إن الروس باعوا سراً قمراً صناعياً تكتيكياً قديماً لشركة اتصالات في (مومباي) |
Fırtınada ağacın altında durmak kötü bir taktik. Yıldırımı çeker. | Open Subtitles | سياسة سيئة لتبقى قرب غابة من الاشجار فى عاصفة رعدية , ذلك يجذب الصواعق |