Sizi uşak ofisine götüreceğim. Malikaneye bağlı bir telefon var. | Open Subtitles | سآخذكم إلى مكتب رئيس الخدم، هناك هاتف مُتصلٌ مباشرة بالقصر. |
- Koridorun sonundaki ziyaretçi odasında bir telefon var. | Open Subtitles | هناك هاتف فى غرفة الزوار فى نهاية الصالة |
Bay Poirot, size bir telefon var. Burada mı konuşacaksınız? | Open Subtitles | سيد بوارو ,هناك مكالمة لك ,هل تأخذه هنا ؟ |
Binbaşı, Albay O'Neill'dan bir telefon var. Acil. | Open Subtitles | رائد هناك مكالمة من العقيد أونيل أنها ملحة |
İki blok ötede ankesörlü bir telefon var. | Open Subtitles | يوجد هاتف عمومي على بٌعد مبنيين من هنا |
Dur bir dakika. Başka bir telefon var. | Open Subtitles | إنتظر لدي مكالمة اخرى |
Burada bir telefon var. | Open Subtitles | لقد وجدت هاتفاً خليوياً هنا. |
Efendim, size bir telefon var. | Open Subtitles | سيدي ، هناك اتصال هاتفي لك |
Albay, ofisimde sadece bir adamla konuşabileceğim kırmızı bir telefon var. | Open Subtitles | أيها العقيد ، هناك هاتف احمر في مكتبي يستقبل مكالمات فقط من رجل واحد |
Parkin diger tarafinda bir telefon var. | Open Subtitles | جيّد هناك هاتف في الجانب الآخر من المنتزه |
Parkın diğer tarafında bir telefon var. Dört dakika içinde orada ol. | Open Subtitles | هناك هاتف في الجانب الآخر للمتنزّه كن هناك خلال 4 دقائق |
Caddenin karşısındaki mağazada bir telefon var. | Open Subtitles | هناك هاتف في المتجر المقابل للمدرسة سوف أتصل بالشرطة |
Affedersiniz ama Bay Boyle'a ofisinden bir telefon var. | Open Subtitles | عذراً , هناك مكالمة للسيد بويلي من مكتبه |
Bayım, size bir telefon var mutfakta konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | سيدي، هناك مكالمة لك في المطبخ |
Ama size bir telefon var. | Open Subtitles | ولكن هناك مكالمة تليفونية لك عند البار |
- Yakınlarda başka bir telefon var mı? | Open Subtitles | -هل يوجد هاتف آخر بالقرب من هنا ؟ |
Bodrumda da bir telefon var. | Open Subtitles | يوجد هاتف آخر في القبو |
(Telefonla uğraşıyor) Dur biraz, başka bir telefon var. | Open Subtitles | انتظر لحظة، لدي مكالمة أخرى |
Size bir telefon var. -Şimdi olmaz. | Open Subtitles | - لدي مكالمة لك يا مدير |
Burada bir telefon var. | Open Subtitles | لقد وجدت هاتفاً خليوياً هنا. |
Prairie, sana önemli bir telefon var. | Open Subtitles | "بريري"، هناك اتصال مهم لك. |
Telefonunu arabada bırak. Toyota'da başka bir telefon var. | Open Subtitles | أترك هاتفك هنا وستجد هاتف جديد في السيارة الاخرى |
Affedersin. Senin için bir telefon var. | Open Subtitles | ...أعذريني, هنالك مكالمة هاتفية لك |
Wayne Felde'dan karşı ödemeli bir telefon var hapishanede bulunan ölüm cezası almış bir mahkum. | Open Subtitles | لدي مكالمه من وين فيلد ... السجين المحكوم عليهم بالاعدام في مرفق الإصلاحية |
Doktor Freedman'dan size acil bir telefon var. | Open Subtitles | عندي مكالمة طارئة لكِ من الدكتور فريدمان |
-Dr. Shephard. Size bir telefon var. | Open Subtitles | دكتور شيفارد، ثمة مكالمة لك إنّه الدكتور ستيلمان، من مستشفي سانتا روسا |