Hayatta olmaz. Kendime gerçek bir tilki kürkü almama yetecek kadar param var. | Open Subtitles | ليس أنا ، لديَّ الأموال الكافية لأبتاع لنفسي فراء ثعلب فضي حقيقي |
Şanslıyız. Yavru bir tilki ve bunalımlı bir goril dışında hastane bomboşmuş. | Open Subtitles | المكان فارغ تقريباً بإسثناء ثعلب متآذي وغوريلا كئيبه |
O, bir tilki. Zeki, ikna edici, ve işbirlikçi bir tilki. | Open Subtitles | انه أكثر من مجرد ثعلب انه ثعلب ماكر غدار |
Küçük prens çölde vahşi bir tilki ile karşılaşır... | Open Subtitles | تدور الرواية حول أمير صغير يقابل ثعلب بري في الصحراء |
Yavru daha önce bir tilki görmedi ama büyük tehlikede olduğunun farkında. | Open Subtitles | لم يرى الصغير ثعلبا من قبل ولكنه يعرف أنه في خطر حقيقي |
Yoldaşlar bir tilki tavuklarınızı çalsaydı tilkiyi gördüğü için domuzunuzu keser miydiniz? | Open Subtitles | رفاقي... اذا ثعلب سرق دجاجك ، هل ستذبح خنزيرك لأنه رأى الثعلب؟ |
Papa bir tilki olarak resmedilmiş. Ve başrahip de bir maymun olarak. | Open Subtitles | البابا في هيئة ثعلب ورئيس الدير في هيئة قرد |
Kümese bir tilki koydun ve yemekte de tavuk yiyeceksin. | Open Subtitles | إطلاق نار ممتاز أيها القس وضعت ثعلب في بيت الطيور و سوف تحصل على دجاجاً للعشاء |
Ortalıkta bir tilki dolanıyor. Fazla uzaklaşma. | Open Subtitles | هناك ثعلب يدور حول المكان ابقوا طعامكم بالداخل |
Bir tehlike yaklaşmışçasına havlıyordu Bu bir tilki ya da rakun tehlikesi değildi. | Open Subtitles | كما لو أن الخطر كان قريب جداً في متناول يديه ولَيسَ مجرّد مرور راكون أَو ثعلب. |
- Mücevherler güvende içeride baygın bir tilki var ve evet, ben de bir balık gibi giyindim. | Open Subtitles | هناك ثعلب ملقى على الارض , و , اجل ان البس كسمكة |
Ben de psikopat bir tilki tarafından ele geçirilmiş 17 yaşındaki bir çocuğun kurbanı olmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا لست مهتم بأن أكون ضحية لفتىً يبلغ الـ17 عاماً، مستوحذ بواسطة ثعلب مجنون |
Bu köpeğin hızına erişebilecek bir tilki Fransa'da yok. | Open Subtitles | لايوجد ثعلب في فرنسا يمكنه أن يوازي سرعته. |
Doğal Tarih Müzesi'nde vahşi bir tilki var! | Open Subtitles | نعم الشرطة؟ ، هنا ثعلب متوحش في متحف تاريخ الطبيعة |
Buralarda bir tilki bulmak haftalar sürebilir. | Open Subtitles | يمكن أن يستلزم أسابيع للعثور على ثعلب هنا. |
Ölü bir tilki buldu. Bu, onu günlerce götürür. | Open Subtitles | انه ثعلب ميت، و يمكن أن ظل هنا لعدة أيام. |
Londra'da bir çocuk bir tilkinin resmini yüklüyor ve şöyle diyor, "Bugün bir tilki gördüm." | TED | يضع طفل في لندن صورة ثعلب ويقول: "أوه، رأيت اليوم ثعلبا." |
Washington Heights'te yaşayan bir bebek bir keresinde benden bir tilki kürk kopartmayı başarmıştı. | Open Subtitles | إمرأة غانية في "واشنطن" ذات مرة أستولت على فرو ثعلب مني |
Washington Heights'ten bir "kancık" ondan bir tilki kürk kopartmış. | Open Subtitles | سيدة" في "واشنطن" أستولت" على فرو ثعلب منه |
Kendimi kümese girmiş bir tilki gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر وكأننى ثعلب فى حظيرة الدجاج |
Ama ben senin içine bakıyorum Stella ve bir tilki görüyorum. Tek yapmamız gereken, onu dışarı çıkarmak. | Open Subtitles | مظهرك من الخارج ممكن لكن عندما أنظر بداخلك ياستيللا أرى ثعلبا |