"bir tohum" - Translation from Turkish to Arabic

    • بذرة
        
    • البذور
        
    Kırk yıl önce... bu bahçeye bakmaya başladığımda bir tohum ektim. Open Subtitles قبل 40 عاما عندما بدأت بالاعتناء بهذه الحديقة زرعت بذرة
    O bir tohum, aslında, ama öyle herhangi bir fidanlıkta bulabileceğin bir şey değil. Open Subtitles في الحقيقة إنها بذرة, ولكن ليست النوع الذي تجده في المشاتل المحلية.
    Kırk yıl önce... bu bahçeye bakmaya başladığımda bir tohum ektim. Open Subtitles قبل 40 عاما عندما بدأت بالاعتناء بهذه الحديقة زرعت بذرة
    - bir tohum ekersin ama sarmaşığın nasıl büyüyeceğini asla bilemezsin. Open Subtitles حسنا لقد زرعت البذور لكنك لا تعرف بالضبط كيف سينمو الكروم
    Elaine Anna'ya çok kötü bir tohum olduğumu söylemiş. Open Subtitles أخبرتني آنا أن إلين قالت إنني من أسوأ البذور التي رأتها مطلقاً.
    Kuş bir yerlere uçar... bir tohum yer, onu sıçar ve bir bitki büyür. Open Subtitles عصفور يطير في مكان ما، يأكل بذرة ثم يخرجها، فينمو نبات
    Kuş bir yerlere uçar... bir tohum yer, onu sıçar ve bir bitki büyür. Open Subtitles عصفور يطير في مكان ما، يأكل بذرة ثم يخرجها، فينمو نبات
    Ucundaki o yağlı kapsülle pekiştirilmiş besleyici bir tohum. Open Subtitles بذرة مغذية، مغلفة بذلك الغلاف الدّسم بأعلاها.
    Çok çok uzun zaman önce, bir tohum, ormanın kalbini kararsız kıldı. Open Subtitles نمت بذرة في قلب الغابة وهبط التنين من القمر
    Canı sıkılmış. Kar üzerindeki az bir tohum gibi. Open Subtitles إنها تشعر بالملل ,إنها كـ بذرة صغيرة في الثلج
    O bir yeşillik veya bir tohum istemedi veya Valkyrie saçı, veya bakire panayırı. Open Subtitles هي لم ترد نبيذ او بذرة لا شعر فاليكري لا مسألة عذرية
    bir tohum nasıl olur da yangından zarar görmez ki? Open Subtitles كيف يمكن أن تبقى بذرة سليمة خلال الحريق؟
    Çünkü toprağa bir tohum ekersen ve yetişeni yersen o zaman bunu yapabilirsin. Open Subtitles لانك اذا اردت ان تزرع بذرة في الأرض وثم تأكل ماانبتت يمكنك ، تعلم؟
    Muazzam bir tohum, toprağında filizleniyor sadece. Open Subtitles أنتِ مجرد بذرة بديعة الجمال تنبت بالتربة
    Hiçbir şey doğmuyor. Tek bir tohum bile yeşermiyor. Open Subtitles لا شيء يولد ولا بذرة تبدأ بالإيراق
    Daha bir kaç gün önce düşmüş bir tohum, filizlenerek yaprak kalabalığının arasından yükseliyor. Open Subtitles البذور التي سقطت ربما قبل ليال قليلة تتفجر الآن من بين فضلات الاوراق
    bir tohum üreticisi, ilk defa bir tohum temizleyicisini dava ediyor. Open Subtitles هذه اول قضية التي تستعملها شركة البذور والتي تقوم علي من ينظف البذور
    Bu özel formül sadece 5 yıl önce faaliyet gösteren bir tohum şirketine ait. Open Subtitles الآن , هذه الصيغة المعينة فريدة من نوعها جدا الا شركة البذور كانت تعمل قبل خمس شنوات
    Çün ki özgürlük arzuları başarısız oldu toprakta yatan bir tohum bir yağış bekliyor bu filizlenecek. Open Subtitles لقد فشلوا لأن الرغبة في الحرية هو البذور التي تنام في التربة تنتظر هطول الأمطار ثم تنبت
    Son projesi evinin altında tuttuğu bir tohum kasası. Open Subtitles وأحدث مؤلفاته مشروعه المفضل هو قبو البذور الذي يبقيه تحت منزله.
    bazen de, bir tohum ekersin ve sözlerin çiçek açar. Open Subtitles و أحياناً، تضع البذور و تنبت الورده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more