Bana benim işimle ilgileneceğini ama önce benim onu geç saatteki bir toplantı için bir restorana bırakmamı istedi. | Open Subtitles | أخبرني أنه كان يعالج أمري، لكنه أراد مني أن أخذه إلى مطعم ما من أجل اجتماع متأخر |
Aslına bakarsanız, Bay Trager çok önemli bir toplantı için ayrılıyordu. | Open Subtitles | في الحقيقة السيد (تراجر) كان مفي طريقه للمغادرة من أجل اجتماع مهم |
Bu yüzden yarın ondan bir toplantı için rica da bulun . | Open Subtitles | لذلك اطلبه غدا ليحضر الاجتماع |
Bu yüzden yarın ondan bir toplantı için rica da bulun . | Open Subtitles | لذلك اطلبه غدا ليحضر الاجتماع |
Baba, bir toplantı için hazırlanıyordum da. | Open Subtitles | أنا فقط أستعد لهذا الاجتماع |
Baba, bir toplantı için hazırlanıyordum da. | Open Subtitles | أنا فقط أستعد لهذا الاجتماع |