Kahverengi bir torbaya koyup ateşe veremez miydin? | Open Subtitles | أما كان ينبغي عليك أن تضعه في حقيبة ورقية بنية وتحرقه؟ |
Seni çok sevdiğimiz için bizimle eve gelebilesin diye kâğıt bir torbaya biraz para koyup hastanenin otoparkında gerçek annene verdik. | Open Subtitles | لهذا نحبك لذا نحن وضعنا بعض المال في حقيبة بنية ورقية |
Kıyafetlerinizi çıkartıp bir torbaya koyun. | Open Subtitles | يا رفاق تنظيف أنفسكم، وضع ملابسك في حقيبة. |
Vidaları plastik bir torbaya koyacağım. Yoksa onları kaybedeceksin. | Open Subtitles | سأضع المسامير في كيس بلاستيكي أن ستضيعهم فقط |
Ve ben , o bildiğiniz yerimi, bir torbaya işemek dışında, başka şeyler için de kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | في وقت ما أودّ أن أستعمل تعرفين ماذا لشيء آخر غير التبول في كيس |
Lütfen, benim için kağıt bir torbaya koyar mısınız? | Open Subtitles | أرجوك، ضعه في حقيبة من القماش من أجلي هلا فعلت؟ |
Keşke seni mini minnacık bir torbaya koyup götürebilsem. | Open Subtitles | أتمنى لو أستطيع أخذك في حقيبة الكلاب |
Prezervatif önce plastik bir torbaya, sonra da çöpe atılacaktı. | Open Subtitles | كان سيوضع في كيس بلاستيكي يلقى في القمامة |
Hayır, onları plastik bir torbaya koymuş olabilir, yakmış olabilir. | Open Subtitles | قام خلاله. كان يمكن أن وضعها في كيس زيبلوك ، يمكن أن أحرقها. |
İnsana, seni eve götürüp sevgi göstermek ya da taşla dolu bir torbaya koyup o küçük çirkin kıçını okyanusun dibine gömmek isteği veriyor. | Open Subtitles | لكنكِ تودين أن تأخذيه للمنزل وتمنحيه بعض الحب أو تضعيه في كيس يحتوي على حجارة وترمي مؤخرته القبيحة في قاع المحيط. |
Hepsini küçük kulübelere tıkıyor, tüm şahsi eşyalarını plastik bir torbaya dolduruyor ve sonra da büyük bir spor alanının ya da salonunun zeminine koyuyorlar. | TED | تكدسهم على أسِرَة صغيرة وتضع جميع ممتلكاتك الشخصية في كيس بلاستيكي ،تضعه أسفل منك ، وتضعك على الأرض في ملعب رياضي، أو صالة رياضة. |
Savaştan sonra vurulduğum için bir torbaya sıçmam gerekirse bu çok aptalca olur, değil mi? | Open Subtitles | إذا وضعت في كيس ..لأنني أصبتبعد الحربِ. ذلك سَيَكُونُ شيء غبيَ جداً،... |