"bir toz" - Translation from Turkish to Arabic

    • من الغبار
        
    • غبار صغيرة
        
    • للغبار
        
    • ذرة غبار
        
    Ama eğer görünmezseniz, insanlar son derece kirli tabanlarla etrafta yürüyen insan şeklinde bir toz kütlesi görecekler. TED ولكن إذا كنت غير مرئيٍّ، سيرى الناس كتلة من الغبار على شكل إنسان تتجول بقدمين قذرتين للغاية.
    Varsayalım ki bu bir milyar ışık yılı uzaklığındaki bir güneş ve onun önünde küçük bir toz parçası var. TED حول الشموس البعيدة. تخيل لثانية أن هذه شمس تبعد مليار سنة ضوئية، وجاءت أمامها بقعة صغيرة من الغبار
    Topakların dışında toplanan yumuşak bir toz kenarı, Velcro gibi davranabilir. TED قد يعمل إطارٌ دائري من الغبار مُتركز حول الجوانب الخارجية للصخور كَمُثَبت.
    Herhalde dünyamızın küçük bir toz tanesi olduğu hissine kapılmamışsındır, değil mi? Open Subtitles أتعلمين ؟ عندما يتملكك شعوراً غريباً بأن عالمك في الواقع عبارة عن ذرة غبار صغيرة ؟
    Hoover MaxExtract Pressure-Pro, Model 60 için yeni bir toz filtresine ihtiyacin oldugunu söyle. Open Subtitles وتخبرهم بأنك تحتاج إلى فلتر جديد للغبار لطراز "هوفر ماكس إكستراكت .المتطورة، موديل 60
    Toz tanesi hakkımda istediği şeyi söyleyebilir ne de olsa sadece bir toz tanesi. Open Subtitles أتعلم ؟ بإمكان ذرة الغبار أن تعتقد بأي شيء حيالي فهي في النهاية عبارة عن ذرة غبار
    Bu sayısız küçük toz bebekler üretmiş bir toz. Open Subtitles هذا النوع من الغبار الذي يبيض أجيالاً من الغبار الصغير
    Seyrek bir bulut yoğun bir toz girdabına sıkıştı. Open Subtitles انسحقت سحابة متباعدة لدوّارة كثيفة من الغبار
    Yakında, buradan çok uzaklara gitmiş olacağım ve tüm güneş sisteminden geriye devasa bir toz ve gaz bulutundan başka bir şey kalmayacak. Open Subtitles ،قريباً، سوف أرحل بعيداً والنظام الشمسي كله لن يكون سوى سحابة عملاقة من الغبار والغاز
    bir toz diski vardı ve o toz bir bakıma kozmik gaz ve toz bulutu nebulasının orta düzlüğüne yerleşmişti. Open Subtitles بأنه كان هناك هذا القرص من الغبار الغبار إستقرّ إلى منتصف "السهل هذا سديم "السيّار
    Karaya çarparsa bir toz bulutu oluşturarak uygarlığımızı tehdit edebilecek nükleer kış koşullarının oluşmasına neden olurdu. Open Subtitles أما إن ضرب أحدها اليابسة فسيكوّن حاجزاً من الغبار سيتسبب قي حدوث شتاء كالذي يتبع الانفجار النووي، وذلك سيهدد وجود الحضارة بالمجمل.
    Sadece büyük bir toz bulutu rüzgârla birlikte pervasızca yükselir. Open Subtitles هناك غمامة كبيرة فقط من الغبار
    Her kristal bir toz zerresi etrafında oluşur. Open Subtitles تتشكل كل بلورة حول ذرة من الغبار
    Her kristal bir toz zerresi etrafında oluşur. Open Subtitles تتشكل كل بلورة حول ذرة من الغبار
    Çünkü her şey ince bir toz tabakası ile kaplı gibi duruyor. Open Subtitles - لأنه يبدو وكأن كل شيء مغطى بطبقة بسيطة من الغبار
    Herhalde dünyamızın küçük bir toz tanesi olduğu hissine kapılmamışsındır, değil mi? Open Subtitles أتعلمين ؟ عندما يتملكك شعوراً غريباً بأن عالمك في الواقع عبارة عن ذرة غبار صغيرة ؟
    Merak ettim de, eğer dünyamız uzayda seyahat halinde olan bir toz tanesi olsaydı, bunu nasıl anlardık? Open Subtitles ... أتعلمين ؟ أنا فقط أتساءل عما إذا كان عالمنا عبارة عن ذرة غبار صغيرة
    Hoover MaxExtract Pressure-Pro, Model 60 için yeni bir toz filtresine ihtiyacın olduğunu söyle. Open Subtitles وتخبرهم بأنك تحتاج إلى فلتر جديد للغبار لطراز "هوفر ماكس إكستراكت" المتطورة، موديل 60.
    Peçeteler, tamam. Burası bir toz fabrikası gibi. Open Subtitles هل هنا مصنع للغبار - سيد، (مونك) انه نحات -
    Toz tanesi hakkımda istediği şeyi söyleyebilir ne de olsa sadece bir toz tanesi. Open Subtitles أتعلم ؟ بإمكان ذرة الغبار أن تعتقد بأي شيء حيالي فهي في النهاية عبارة عن ذرة غبار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more