Bak, seni hemen bir trene bindiremezsem, burada kalabilirsin, ha? | Open Subtitles | إنظري.لو أنني لم أستطع أن أضعكي في قطار في الحال.فيمكنكي أن تبقي هنا.هه؟ |
iyi 1939 yılında, annem ve babam beni İngiltere'ye giden, yahudi çocuklarla dolu bir trene koydular. | Open Subtitles | جيد في عام 1939,أمي وأبي وضعوني في قطار معبأ بأطفال يهود متجه الى أنكلترا |
Gece yarısı bir trene atlarsan ya da il sınırları dışına bir adım atarsan izini sürerim ve çabucak seni kodese tıkarım ve o botları tekrar ayağına giyeceksin. | Open Subtitles | تتشقلب في القطار في منتصف الليل أو تخطو مقدار أصبع قدم واحد خارج حدود المدينة سأقتفي أثرك و أسجنك بسرعة |
Annesi bunu 8 yaşındayken yanlış bir trene bindirmiş 34 durak geri yürümek zorunda kalmış... | Open Subtitles | بشأن كيف أن والدته وضعته في القطار الخطأ عندما كان في الثامنة وانه اضطر أن يسير 34 بنايات ليعود لمنزله |
72 saattir hiç uyumadım, bir adamın elinin doğranışını gördüm, arkamdan silahla ateş edildi, mezar kazdım, araba çaldım ve gitmekte olan lanet bir trene atladım. | Open Subtitles | لم أنم منذ 72 ساعة ، لقد رأيت يد رجل تقطع أمامي ، لقد قمت لقد اطلقوا النار علي ، و حفرت قبراً و سرقت سيّارة و قفزت من على قطار سريع |
72 saattir hiç uyumadım, bir adamın elinin doğranışını gördüm, arkamdan silahla ateş edildi, mezar kazdım, araba çaldım ve gitmekte olan lanet bir trene atladım. | Open Subtitles | لم أنم منذ 72 ساعة ، لقد رأيت يد رجل تقطع أمامي ، لقد قمت لقد اطلقوا النار علي ، و حفرت قبراً و سرقت سيّارة و قفزت من على قطار سريع |
Oraya gidecek bir yol bulur, bir trene atlarız. | Open Subtitles | وقد نجد طريقة للخروج من هناك وآمل ان يكون قطاراً |
Bir gün giden bir trene atlamak için fazla yaşlı hale geleceğim. | Open Subtitles | في يوم ما سأكون عجوزا جدا لأقوم بالقفز من قطار متحرك ! |
Ben de bir kaç tane saat alıp Portland'dan bir trene bindim. | Open Subtitles | لذا أخذتُ حقيبتَي ساعات ''و استقللتُ قطاراً إلى ''بورتلاند |
O şerit maviye dönmeden önce bir motordan hareket halinde bir trene atlardım... ..senin için. | Open Subtitles | قبل أن يصبح هذا الشريط أزرقا كنت سأقفز من دراجة بخارية إلى قطار مسرع من أجلك |
Peki ya hareket hâlindeki bir trene sinyal gönderirsek ne olur? | Open Subtitles | لكن ماذا لو ارسلنا اشارة لساعة في قطار متحرك؟ |
Seni Şanghay'a giden bir trene bindireceğim. | Open Subtitles | ثم سوف أضعكي في قطار إلى شنغهاي |
Onu bir trene koyacağız, iş bitecek. | Open Subtitles | "سوف نضعه في القطار نعم،هذا ما سوف نفعله" |
Cleveland'a giden bir trene atladı. | Open Subtitles | تكره الركوب في القطار إلى (كليفلاند) |
Peter, sırf bir trene bineceğiz diye neden Ohio'ya gittiğimizi anlamıyorum. | Open Subtitles | بيتر) ، أنا لا أفهم لِمَ) علينا الذهاب هذه المسافة إلى (أوهايو) لركوب قطار سريع غبي |
Oraya gidecek bir yol bulur, bir trene atlarız. | Open Subtitles | وقد نجد طريقة للخروج من هناك وآمل ان يكون قطاراً |
Giden bir trene atlamak üzere olan sen misin? | Open Subtitles | -هل أنتِ موشكه أن تقفزى على قطار متحرك ؟ |
Derken 1930'larda Almanya'ya giden bir trene yetiştim orada neler yaşandığını hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | لذا استقلّيت قطاراً إلى ألمانيا عام 1930 أعني ، أننا كلنا نعلم -ماذا حدث هناك صحيح؟ |
Sanırım haraket eden bir trene atlamamızı istiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يريدنا أن نقفز إلى قطار متحرك |