Yani, altyapıya bir trilyon dolar harcamaktan bahsetti. | TED | أقصد، إنه يتحدث عن إنفاق تريليون دولار على البنية التحتية. |
Son 60 yılda, Afrika'nın kalkınması için yapılan bir trilyon dolar yardımdan sonra bile bugün, kişi başına düşen gelir 1970'lerde olduğundan daha düşük seviyede. | TED | بعد تريليون دولار من المساعدات من أجل التنمية في أفريقيا في السنوات ال 60 الماضية، اليوم، نصيب الفرد من الدخل الحقيقي هو أقل مما كان عليه في السبعينات. |
Parayı dikkate alıyorsanız, bir trilyon dolar, insanların beslenmesi eğitimi ve istihdamı için olumlu sonuçlar doğurabilir. Bu da her şeyden önce nükleer savaş riskini azaltabilir. | TED | الآن، إن كنت تولي اهتماماً للمال، تريليون دولار يمكن أن تقطع شوطاً طويلاً في تغذية وتعليم وتوظيف الناس، والتي يمكن أن تقلل من خطر الحرب النووية في أن تبدأ بسببها. |
Başka bir çarpıcı husus Huffington Post'tan Brendan McMahon'a ait, askeriye ve savunma ile ilgili harcamaların bir trilyon dolar bütçeyi bulduğunu söylüyor. Bunun yalnızca %0,05'i sanat için ayrılsa her biri 20 milyon dolara 20 tam zamanlı senfoni orkestrası masrafını karşılayabilir ve 80.000'in üzerinde sanatçıya yılda 50.000 dolar maaş ödeyebilirdik. | TED | هناك مثال مدهش آخر لبريندان ماكماهون لموقع "هافنغتون بوست،" يقول فيه أنّه من أصل ميزانية تريليون دولار للمصاريف المتعلّقة بالجيش والدفاع، إن تم القيام بتخصيص 0.05% فقط للفنون، سنكون قادرين على دفع رواتب 20 فرقة أوركسترا سمفونية بدوام كامل أي 20 مليون دولار لكلّ منها، وأن نعطي أكثر من 80000 فنّان راتبًا سنويًا يقدّر ب 50000 دولار لكلّ منهم. |